Kör sağır bir sesizlikle dönüyorsun
Yüzümün viranına
Aşkla ödenecek bir hayata bağlıyorum
Sana kaynayan yüzümü
Geldiğin ufka bakıyorum şimdi
ince ve kırılgan bir yağmur çekmişsin
birinci taş.
Gölgeler çiziyorum ömür defterime
Uçsuz Bucaksız
Sesler boyuyorum Sesizliğime
Yangınlar yanılgılar
Ve çığlıklar üşüyor suretime
Annemin ninesinden kalma masallarında
yedi başlı ejderhalara meydan okuyan yiğitler.
dünyayı kurtarmayı unutmuşlar mıydı bu zamanda? ...
Saklısındayız gecenin
Sen günün kendisi.
Geceyi eskitmemiş yaşlı
Bir yanı tutsak edilmiş memleketin hasreti
Simsiyah hava ve ben üşürüm
Avucumda izmarit
Anlaşılmaz silik yüzler
Tedirginken birileri gerçekliğimden
Dedim bu zaman ve sızmakta olan
Sen ey yaşam
Nazikçe uzatılan bir elde olsan
Paslanmaz kafatasımdaki akışkan naylon
Yada derinde olan
Köpek havlaması rüzgar sesi
Newaya mutrib û çengê
Fixan avête xerçengê
Were saqî heta kengê
Neşûyîn dil ji vê jengê
Heyata dil meya baqî
Ay tutulası gecelerde vurulduk
Biten bir ot gibi düştük toprağa
Yeşermekti yeniden, andımız
Tohum olabilmekti önce
Sonsuzluğun da güneşin
katıla katıla gülmekti.
Erê roja min,
evîn û hesreta min,
Ferdews ji bo te war be!
Dil ji te re
xweş xelat be.
Ji kevin de tu xwedayî.
Erê gulê!
tuxman li çola zip û zûha ne reşîne
weku tovê li ser keviran
bê çandin,
Dilopên xwendeyan
di qelşê lêvan re diherikin,
Buz mavisine çalar dağlar
Güneyin geceleri
Savrula savrula dağılır
Gençliğim
kaçar benden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!