Mehmet Şükrü Baş - Harput'tan Gelen Çığl ...

Mehmet Şükrü Baş
267

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Yakup Ağa bütün bir kış evinden çıkamamış, evinin penceresinde kış boyu yağan karı, o kar tanelerinde esareti, acıyı, açlığı, öldürücü soğuğu bütün benliği ile yaşar olmuştu.
Askerliğini yedi senede bitirmiş ve bu yedi sene içerisinde Sarıkamış'ta
' O Geceyi' yaşamış, yurdun dört bir yanından gelen, Harputlusu, Samsunlusu, Anteplisi, Mersinlisi İzmirlisi, Vanlısı hepsi birer ana kuzusu olan doksan bin silah arkadaşının, acımasız ve öldürücü soğuğa dayanamayarak donmak suretiyle şehit olduklarına şahit olmuştu.
Bu şehitler arasında birisi vardı ki ömrü boyu onu unutamamış, her zaman, her yerde rahmet ve hasretle anmıştı. Bu şehit, Harputlu Mehmet Çavuş'tan başkası değildi. Yakup Ağa ile Mehmet Çavuş Sarıkamış'ta yazlık bir çadırda yazlık elbiseler içerisinde, ayaklarında çarık, arkalarında yazlık bir kaput, ellerine zar zor geçirdikleri birer battaniye ile biri birlerine sarılarak o amansız, o çetin, o öldürücü soğuğa birlikte göğüs germişlerdi.
Harputlu Mehmet Çavuş her gece gökyüzündeki 'Yedi Kardeşler' yıldız kümesine hasretle bakar, Harput'taki yavuklusunun da o yıldız kümesine baktığından emin olarak o yıldızlar aracılığı ile ona sevgisini, sevdasını gönderirdi.
Yakup Ağa evli ve bir çocuk babasıydı. Mehmet Çavuş ise askerliğinden önce birileri istemesin diye sevdiği kızla nişanlanmış, askere gittiğinde yavuklusu ile her gece bu yıldız kümesine birlikte bakıp öylece birbirlerini görecek inancını taşır olmuşlardı. Askere gittiği gün yavuklusu, Mehmet Çavuş'a 'Seni ömür boyu bekleyeceğim.' sözünü vermiş; Mehmet Çavuş da gönül rahatlığı ile vatan hizmetine koşmuştu.
Harput'tan Erzurum'a, oradan da Sarıkamış'a birlikte gelmişlerdi.

Tamamını Oku