Nasıl bir sevdaydı bu çözemedim
Bir öyle konuşur bir böyle dersin
Nedendir hiç gün yüzü göremedim
Güneş doğmayan yurda şark eylersin
İçim sızlamazdı seni sevmesem
Öldüm kere ölürüm hiç görmesem
Yeter bu ayrılık dön gayrı desem
Türlü bahanelerle terk eylersin
Hicrinle yakıp kavurdun yıllarca
Hasretin sığmadı ele avuca
Deli gönlüm tepeleri aşınca
Engin dağlarda beni sarp eylersin
İçtiğim meyde teselli ararken
Ne yana baksam hep seni görürken
Unut maziyi barışalım derken
Gönül yurdunda bana harp eylersin
Her çilenin dermanı vardır ama
Ümidi sevginden öte arama
Lokman çare olamazken yarama
Vurup zinciri tekrar darp eylersin
Sakın ki acı gelmesin sözlerim
Sözlerimde aslında seni özlerim
Gözlerine değdikçe şu gözlerim
Her bakışta sevgiyi fark eylersin
Zalimleri taşırsın hep yanında
Sanki dövüştüreceksin uğrunda
Savaşa dursalar er meydanında
Korkakları karşımda mert eylersin
Deseler Kaf’ta saklı aşkın nuru
Aşarım kendimi geçerim suru
Uçuversem gönül evine doğru
Tutup kanatlarımdan zapt eylersin
Kanmam her daim adımı ansan da
İnanmam bana şiirler yazsan da
Umutların dümenini tutsan da
Elbet kırar dertlere çark eylersin
Güvenirim sanma artık sözüne
Çıkart maskeni dönüver özüne
Sihirli değnek geçse de eline
Kemal’e yine çile gark eylersin
Kayıt Tarihi : 1.9.2013 12:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!