(Bu şiirimi Çanakkale şehitlerine, Çanakkale gazilerine ve milletimin ölmezliğine adıyorum)
Karanfil çiçekleriyle bezenmiş bir kuşluk vakti
Vatanımın şirin, küçümen bir köyünde dirilmişim
Mavi gözlerimde milletimin ölmezliği
Atalarımın kanından olduğum
Gülle gibi pençelerimden belli
Yaşadığım koca düş boyunca
Nice yerler, nice yeşil yaylalar görmüşüm
Cennet vatanımın sırları çözülmüş baharın güzelliğinde
Özgür dağlarla, göz göz üzüm veren bağlarla selamlaşmışım
Gürül gürül akan ırmaklardan oh dedirten sular içmişim
Yaprak yeşili seneler sonunda
"Yolun açık olsun oğul"
"Sütüm sana helal olsun" demiş ak saçlı anam
"Ya şehit ol ya gazi..."
Yirmi yaşıma dek
İçli çoban türküleri dinlediğim dağlardan
Şarapnel sesleri, top sesleri dinlemişim günlerce
Ölüm çığlıklarına karışıp gitmiş gençliğim
Özgür dağlar dile gelmiş nağralarımdan
Gavur gavurluğundan utanmış
Vatanımın kilit noktası Çanakkale'de
Ölmüş de dirilmişim karıncalar telaştayken
Çanakkale'm demişim, dayamışım sırtımı Conk Bayırına
Ahan, büle büle mermiler sürmüşüm namlunun bağrına
Deh etmişim kafirine de, gemisine de
Öğretmişim onlara ana dili gibi
"Çanakkale geçilemez".
Şimdi ne harp cümbüşü var
Ne de birbirini yiyen insanlar
Meleklerin ilahi sesini duyuyorum Çanakkale'de
Çanakkale'de vurdular beni
Karasabanım yalnız kaldı gebe toprakta
Yalnız kaldı elleri kınalı gelinim
Vay elleri kınalı gelinime
Vay babu, o babasız harp çocuğuma
Her hayata gelişimde
Bir başka yerindeyim vatanımın
Bir başka hayat yaşamaktayım her devir
Değişmeyen bir şey var alınyazımda
Uğrunda ölüp dirildiğim
Ekmek niyetine yiyip, su diye içtiğim
Türkülüğüm, Türkülüğüm, Türkülüğüm...
Kayıt Tarihi : 16.1.2014 01:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!