Harman Yerinde Bir Destan

Rüstem Badıllı 3
207

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Harman Yerinde Bir Destan

Bir kahverengi gökyüzüdür bu,
Dağların belini bükmüş rüzgârı var,
Yedi tepeden süzülüp gelen türkülerin sesi,
Kavruk ellerde çatlamış buğday taneleri.
Bir çocuk güler, toprağın kıvrımlarında,
Anasının zeytin gözleri, kızıl akşamüstünde.

Tandır başında döner bir kömür kokusu,
Eller hamur, gönüller bayram,
Öyle bir bereket ki harman yerinde,
Yağmurdan ıslanmış, bin yıllık toprak.

Alınlarında ter, nasırlarında öykü,
Bir köy dolusu insan, toprağın bağrında.
İnce uzun yollarında, ömrü un gibi savurur
Ayak izleri, silinmiş geçmişin
Küf kokan duvarlarda, yorgun yaslar.

Zeytini, üzümü, çamur gibi balı,
Sararmış tarlaların göğsünde durur,
Bir öksüz sandal gibi yalnız ağaç,
Gölgesinde serinliyor akşamın kuşları.

Der ki yüreğinde, yanık türkü dinlerken,
Ağaçtan düşen son yaprağın hışırtısı:
“Biz buradayız, biz kök saldık toprağa,
Bir elimiz gurbette, diğeri ekmeğin hamurunda.”

Düşer gece, gökyüzü bir kilim,
İplerini ören, ay ışığıdır, yıldızların kucağında,
Her ilmeğinde, bir anı saklı,
Her deseninde, bir ömür harlı.

Çatlamış dudaklardan dökülür türküler,
Aşkla yoğrulmuş, hayatla yoğrulmuş,
Yazılıdır hepsi taşlarda, dağlarda,
Toprak ana, öper alnından evlatlarını,
Sessizce, sabırla, sevdayla.

Rüstem Badıllı 3
Kayıt Tarihi : 19.10.2024 01:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!