Harita Şiiri - Nihat Yüksel

Nihat Yüksel
11

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Harita


Bu şehrin haritasıydı yüzün
Gözlerin Agora, Pagos’un kuzey yamacında.
Burnun bir patikaydı kalenin ardında…
kaybolurduk.
Selvi ağaçlarını sayamazdık, ay karanlık
yıldızlar kördüğüm
yeşildere bulanıktı.
Elini arardım…
körfez soğurken anlaşılırdı üşüdüğün.
***
İçini çeksen bir kuş kanatlanırdı Tepekule’den.
Ağladığında,
kimsesiz bir çocuk sesi duyardık Meles’ten.
Kordelya’da, tahta iskelede,
çarklı bir körfez vapurunun düdüğünde,
martılar döner bu saatler
ateşli çığrışmalar serpilir üstümüze,
gece yavaş yavaş şehri terkeder
anneler semiz bebeler emzirmekteler,
dayanılacak gibi değil gece.
***
Ekho’nun biricik aşkı Narkissus,
altıbin yıl önce;
Klazomenai Limanından, Mordoğan’a,
enginar bahçelerinden geçmiş.
Mimas’ın eteklerinde,
eğilip su içerken görmüş güzelliğini.
Gökler savrulmuş,
dağlar yürümüş,
denizler beklemiş,
tabiat evrilmiş,
yenilenmiş evren,
katmer katmer nergise dönmüş Narkissus.
Nergis çiçeği kokardı saçların.
***
Saçlarına fırtına dadanmış dediler!
koştum geldim!
içine ceylanlar, kuşlar yuva yapmış,
kelebekler oynuyordu,
dudakların gün sarısıydı,
çiçekler, bağlar soğuyordu…
elli kürekli bir geminin yelkenine binip gittiler.
Haziranda saçlarına fırtına tutmuştu,
Foça’ya doğru,
büyük denize gök karışmış,
kıyametler kopuyordu.
***
İmbat, azıcık eseyim dedi Alsancak’ta, bırakmadım
Aziz Yuhanna’nın çanı’na çarpacaktı küpelerin
bırakmadım,
Kordon boyunda görkemli bir kadehin içindeydin.
Serin rüzgârlar bilmez sensizliğin göçünü,
kulakların, kuzularınki gibi pembe ve narindi
Teos’ta, sabah yelinde, annesini emen
körpe, beyaz kuzular gibi narindin çünkü
***
Lebedos’a girsen, yok olurdu limon çiçeği kokusu
Bilirdin ama, yine de sorardın Maydanoz koy’unu
Cem Ovasından, Bulgurca’dan
buğday tohumu kokusu kalkardı,
uzaklara bakar dalardın,
bir zeybek havası duyardık,
parmakların tutardı.
Bir ürpertiye yaslanırdı tenin,
çam kozalakları örtmüş derdin,
Kolophon’da Tunç mezarları.
***
Klaros’ta sonsuzluğu hissederdik,
bilimin evreninde,
öğrenmenin sonu yoktu,
kehanet, taş bavullara doldurulur
bir kâhin yüzüne bakardı,
hissederdik,
ben de bakardım
bu şehrin aydınlığıydı tebessümün.
***
Ephesos,
aah! dünyanın en harikası
Kudüs’ten getirdiler bakire Meryem’i
vatanı oldu Bülbül dağının yamacı
ve kutsandı,
yedibin yaşındaki zeytin ağaçları.
Sürme yok, ayna yok, nerden bu güzellik! ?
Su gibiydi,
Su’dan mı yaratılmıştı derdik?
yıldızlar dönerdi üstünde
elini kalbine götürdüğünde.
Buralarda bir köşkte yıldızlarla yaşardın,
Metropolis’te,
ay ışığından maviliklere inerdin.
Artemis’ten, bir garp yıldızının koynuna girer,
kitap olurdun Pergamon’da,
parşömen kağıdına yazılırdı kederlerin.
***
Tren düdüklerine sızardı korkuları,
barut kokusu kekik kokularıyla karılır,
destanlar yazılırdı.
Kestaneye bezenmiş dağlardı meskenleri
zenginden alıp fakire verirlerdi
Tire’de, Birgi’deler
sırdaş kayaların öte yüzünde
zeybekler,
dokuz dağın efeleri.
Selçuk’tan ün verirler
Nif ovasında düşman titrerdi
Pembe(?) cepkenli , çelik bakışlı zeybektin,
tüfeğini gökyüzüne geçirir
hak, adalet, açlık, tokluk derdin
kimsesizler, masumlardı derdin
ak gerdana al kirazlar giyerdin
dantelli bulutların altında yatar
benim sevdam memleket derdin.
***
Güneş iki kez batar şimdi buralarda,
aah!… kimselere sığmıyor zaman,
başını, Yıldıztepe’ye doğru kaldırdığında,
acı acı gülümserdin…
Gediz çayı da gülümserdi.
Kin tutmaz Gediz çayı
kin tutup yıktılar yiğidi,
memlekete ağıt yayıldı
tükendi zaman, bitti bütün sözler,
yeşil sancak çaldılar Menemen’de camiden,
Cumhuriyet ateşini söndüremediler.
***
Liman Kalesinde görmüşler seni dün,
uzak bir mektup kokusu arıyormuşsun.
İşçiler gemilere küp yüklüyormuş,
yalı çapkınına dert yanıyormuşsun.
Bu şehrin haritasıdır yüzün,
cumbalı pencerelerde fesleğen
çardaklı asmalarda kan rengi hüzünsün.
Gözlerin gök yeşili bir okyanus,
gülümsemen başkaldırıdır.
Bu şehrin haritasında yıllardır
derin sancılarımın kimsesiz hükmüsün.

İzmir, Ocak 2021

Nihat Yüksel
Kayıt Tarihi : 13.6.2021 08:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Yüksel