Gün doğarken sararan birşeydi benim yüzüm.
Şakaklarıma vurunca güneş perdelerin parmaklıklarından
Tenimi bozguna uğratırdı.
Ey kirpiklerime konan güvercin
Birazdan uçacaksın biliyorum
Ayaklarında prangalar,çakrışlar,
Kanadını yüzüme vurarak çözüyorsun kalbinin palamalarlarını.
Bu bir baş kaldırış,evet! Bu bir isyan
Bu, tanyerlerini çıldırtan başakların hegemonyasıdır.
Mihrabın da acıların hutbesi okunan kadınların isyanıdır bu.
Ben bilmezdim kadınların doğurduğunu
Anamın topraktan yapıldığına,ve çocukların sahiden öldüğüne inanmazdım
Çünkü, bu tenimi boğan güneş
Ağustos sıcağında kavrulan yalnızlığımı
Yetmezdi betimlemeye.
Avcumda dul kadınların hınzır uğultusu
Çelik teller ve baruttan yapılma kalemimin gücü yok ayrılığı hesabetmeye
Kalbimin yuvarları bundandır kan vermiyor bedenime.
Ben oysa kırlangıçlar toplardım
Şehrin o kemirgen sessizliğine
Yontardım,yontardım içimdeki şeytanın hırçın haykırışlarını.
Birazdan kalkıp gidecek şehir
Birazdan bir yâr geçer boğazdan
Tülbentinde ölümün kıyısında çocuklar
Birazdan gün ayılıcak uykusundan
İşte meşhur maviliği gökyüzünün
Bulutlara çarpa çarpa sabah ediyor şafağı
Bundandır kimsesizliğim, bundandır tanrının otlarda soluk alışı.
Ey kanımı damarlarıma peşkeş çeken yüreğim
Birazdan doğacak güneş
Saklan,saklan ki bozguna uğramasın saçların
Rüzgarlarda dağılmasın
Ey kirpiklerime titrek mum aleviyle değen sevgilim
Saklan, göğüslerin bir kez daha hüsrana uğramasın..
Kayıt Tarihi : 29.12.2018 05:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!