Harem Şiiri - Fikret Gürsoy

Fikret Gürsoy
BİR TEBESSÜMÜ BİRBİRİMİZE ÇOK GÖRMEYELİM
402

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Harem

Osmanlının, kadına bakış açısıdır harem
Nikâhsız bir kadına, bakmak ise haram
İstanbul’a değer katar, semtlerden harem
Yüce İslam dini, zinayı daima kıldı haram

Haremin mahiyetini bilmeyenler, iftira attı
Osmanlı padişahlarını, hep bir kadına sattı
Harem denilince akla geldi, hünkâr yattı
Haremi günah kapısı sananlar, haramı tattı

Harem demek, kadın üniversitesinin adıdır
Geçmiş tarihini bilmeyenler ise çok katıdır
Onu küçük düşürmek için, iftira atan batıdır
Harem, kadınları bir araya getiren çatıdır

Padişaha hizmet eden cariye, burada yetişir
Bilgiden mahrum olanlar, birbirleriyle itişir
Harem kelimesinin anlamını, anlatır bu şiir
Padişahlara iftira atanlar, cehennemde didişir

07.11.2010
Fikret Gürsoy
ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI

Fikret Gürsoy
Kayıt Tarihi : 7.11.2010 05:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Batı’nın Osmanlı kadınına bakışı “Harem” eksenlidir... Osmanlı sarayındaki haremi bir “Mutsuz kadınlar hapishanesi” olarak algılamışlar, haremdekiler hakkında fantastik hikâyeler uydurmuşlardır... Oysa harem, yabancı yazarların hiç görmeden yazdıkları seyahatnamelerinde anlattıkları gibi, bir “mutsuz kadınlar hapishanesi” değil, öncelikle padişahların evidir... İkincisi: Kadının dikkat, liyakat ve zekâsına göre yükseldiği bir “Kadın Üniversitesi”dir (Erkeklerinki de Enderun’dur) . Yedi-sekiz senelik mecburi bir eğitim sürecinde çeşitli sınavlardan geçtikten sonra, “çırak” çıkarılanlar (birisiyle evlenip haremden ayrılan cariyeler) yerleştikleri semtin öğretmenliğini yapar, o semtin kadınlarına ve kızlarına okuma yazma, edep-erkân, hayır-hasenat, nezaket, görgü, Kur’an-ı Kerim, biçki-dikiş, nakış, oya, dantel öğretirlerdi. “Saraylı Ana”nın konağında haftanın belirli günleri yapılan “kadın kadına” toplantılarda güzel sesli hafızlar Kur’an okuduktan sonra, çeşitli kitaplar okunur ve okunan metin üzerine ciddi tartışmalar gerçekleşirdi. Böylece “Saraylı Ana”nın konağı bir nevi “Halk Üniversitesi”ne dönüşürdü... Mahallenin kadınları ve kızları da bu “üniversite”nin öğrencileri olur, bu sayede bilgi ve görgülerini artırırlardı. Zaten kitap okumak, Osmanlı saray kadınının tutkusuydu. Padişah eşlerinin ve kızlarının özel dairelerinde, haremde bulunan genel kütüphanenin dışında mutlaka bir kitaplık bulunurdu. Çocuklarımızın doğru düzgün yetişmemesinde, sanırım kadının kitaptan kopuşunun büyük rolü var... Bilgisiz ilgi, çocukların geleceğini inşa etmiyor! Malum “Yuvayı dişi kuş yapar...” Atasözü deyip geçmeyin: Bilirsiniz, atasözleri hayatın içinde damıtılmış tecrübeleri yansıtır. Bu bakımdan önemsenmelidirler... Önemsediğim atasözlerinden biri de işte bu “Yuvayı dişi kuş yapar” sözüdür. Bu atasözünde, toplumun oluşumunda kadının konumu vurgulanıyor... Onu “ailenin bel kemiği” yapıyor... İsveçli Prof. Gaston Jezz bu gerçeği keşfedebilmiş nadir Avrupalılardan biridir. Şöyle diyor: “Ben Batılı bir aile hukuku profesörü olarak diyorum ki; Türk milletinin elinden aile nizamını alınız, geriye hiçbir şey kalmaz.” Bu nizamın mimari kadındır ve bunun için de baş tacıdır! A.L. Castellan ise şöyle diyor: “Türkler başkalarının kadınlarına azami derecede hürmet ederler ve gezinti yerlerinde tesadüf ettikleri kadınlara gözlerini dikip bakmayı haram sayarlar.” Mareşal Moltke’nin söylediklerine de bir göz atalım: “İtiraf etmeliyiz ki; bizde bir genç kız, nişanlılıktan evliliğe geçince bir derece daha itibardan düşer. Çünkü şehvetperest erkeklerin âşıkane iltifatları kesilir. Şarkta ise evlilik, kadını yüceltir; zira evin tek hâkimi kadındır.” Mareşal Moltke’nin sözlerini yüksek sesle tekrarlayalım: “Evin tek hâkimi kadındır...” Evin hâkimi olan topluma da hükmeder! .. Demek oluyor ki, bize öğretilenin aksine, Osmanlı kadını ezilen, horlanan, aşağılanan bir tip değil, saygı gören bir figürdür... Geleceğin padişahları (şehzadeler) bile onların elinde yetişir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Kutlarım güzeldi

    Cevap Yaz
  • Safure Kalafat
    Safure Kalafat

    Haremin mahiyetini bilmeyenler, iftira attı
    Osmanlı padişahlarını, hep bir kadına sattı
    Harem denilince akla geldi, hünkâr yattı
    Haremi günah kapısı sananlar, haramı tattı


    Duyarlı yüreğinize sağlık..çok doğrularla yazılmış enfes bir eserdi...
    Saygılar

    Cevap Yaz
  • Yıldırım Yorulmaz
    Yıldırım Yorulmaz

    İNSANOĞLU ŞİİRLERDE HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRİR
    ŞİİRLERDE HESABINI GÖRÜR
    İYİ Kİ ŞİİR VAR
    İYİ Kİ ŞAİR VAR

    Cevap Yaz
  • Hanım Gemiciüzel
    Hanım Gemiciüzel

    kutlarım degerli yazar saygılar tam puan sevgiyle

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy

    haremi günümüzde herkes işine geldiği gibi algılıyor maalesef....Haşa Peygamber efendimizi örnek alıyoruz deyip küçük yaşta kızlarla ve çok eşlilik gibi Allah ıslah etsin hepimizi doğru yolundan ayırmasın

    AYŞE ÖZDEMİR

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (26)

Fikret Gürsoy