Osmanlının, kadına bakış açısıdır harem
Nikâhsız bir kadına, bakmak ise haram
İstanbul’a değer katar, semtlerden harem
Yüce İslam dini, zinayı daima kıldı haram
Haremin mahiyetini bilmeyenler, iftira attı
Osmanlı padişahlarını, hep bir kadına sattı
Harem denilince akla geldi, hünkâr yattı
Haremi günah kapısı sananlar, haramı tattı
Harem demek, kadın üniversitesinin adıdır
Geçmiş tarihini bilmeyenler ise çok katıdır
Onu küçük düşürmek için, iftira atan batıdır
Harem, kadınları bir araya getiren çatıdır
Padişaha hizmet eden cariye, burada yetişir
Bilgiden mahrum olanlar, birbirleriyle itişir
Harem kelimesinin anlamını, anlatır bu şiir
Padişahlara iftira atanlar, cehennemde didişir
07.11.2010
Fikret Gürsoy
ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI
Kayıt Tarihi : 7.11.2010 05:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Batı’nın Osmanlı kadınına bakışı “Harem” eksenlidir... Osmanlı sarayındaki haremi bir “Mutsuz kadınlar hapishanesi” olarak algılamışlar, haremdekiler hakkında fantastik hikâyeler uydurmuşlardır... Oysa harem, yabancı yazarların hiç görmeden yazdıkları seyahatnamelerinde anlattıkları gibi, bir “mutsuz kadınlar hapishanesi” değil, öncelikle padişahların evidir... İkincisi: Kadının dikkat, liyakat ve zekâsına göre yükseldiği bir “Kadın Üniversitesi”dir (Erkeklerinki de Enderun’dur) . Yedi-sekiz senelik mecburi bir eğitim sürecinde çeşitli sınavlardan geçtikten sonra, “çırak” çıkarılanlar (birisiyle evlenip haremden ayrılan cariyeler) yerleştikleri semtin öğretmenliğini yapar, o semtin kadınlarına ve kızlarına okuma yazma, edep-erkân, hayır-hasenat, nezaket, görgü, Kur’an-ı Kerim, biçki-dikiş, nakış, oya, dantel öğretirlerdi. “Saraylı Ana”nın konağında haftanın belirli günleri yapılan “kadın kadına” toplantılarda güzel sesli hafızlar Kur’an okuduktan sonra, çeşitli kitaplar okunur ve okunan metin üzerine ciddi tartışmalar gerçekleşirdi. Böylece “Saraylı Ana”nın konağı bir nevi “Halk Üniversitesi”ne dönüşürdü... Mahallenin kadınları ve kızları da bu “üniversite”nin öğrencileri olur, bu sayede bilgi ve görgülerini artırırlardı. Zaten kitap okumak, Osmanlı saray kadınının tutkusuydu. Padişah eşlerinin ve kızlarının özel dairelerinde, haremde bulunan genel kütüphanenin dışında mutlaka bir kitaplık bulunurdu. Çocuklarımızın doğru düzgün yetişmemesinde, sanırım kadının kitaptan kopuşunun büyük rolü var... Bilgisiz ilgi, çocukların geleceğini inşa etmiyor! Malum “Yuvayı dişi kuş yapar...” Atasözü deyip geçmeyin: Bilirsiniz, atasözleri hayatın içinde damıtılmış tecrübeleri yansıtır. Bu bakımdan önemsenmelidirler... Önemsediğim atasözlerinden biri de işte bu “Yuvayı dişi kuş yapar” sözüdür. Bu atasözünde, toplumun oluşumunda kadının konumu vurgulanıyor... Onu “ailenin bel kemiği” yapıyor... İsveçli Prof. Gaston Jezz bu gerçeği keşfedebilmiş nadir Avrupalılardan biridir. Şöyle diyor: “Ben Batılı bir aile hukuku profesörü olarak diyorum ki; Türk milletinin elinden aile nizamını alınız, geriye hiçbir şey kalmaz.” Bu nizamın mimari kadındır ve bunun için de baş tacıdır! A.L. Castellan ise şöyle diyor: “Türkler başkalarının kadınlarına azami derecede hürmet ederler ve gezinti yerlerinde tesadüf ettikleri kadınlara gözlerini dikip bakmayı haram sayarlar.” Mareşal Moltke’nin söylediklerine de bir göz atalım: “İtiraf etmeliyiz ki; bizde bir genç kız, nişanlılıktan evliliğe geçince bir derece daha itibardan düşer. Çünkü şehvetperest erkeklerin âşıkane iltifatları kesilir. Şarkta ise evlilik, kadını yüceltir; zira evin tek hâkimi kadındır.” Mareşal Moltke’nin sözlerini yüksek sesle tekrarlayalım: “Evin tek hâkimi kadındır...” Evin hâkimi olan topluma da hükmeder! .. Demek oluyor ki, bize öğretilenin aksine, Osmanlı kadını ezilen, horlanan, aşağılanan bir tip değil, saygı gören bir figürdür... Geleceğin padişahları (şehzadeler) bile onların elinde yetişir.
Osmanlı padişahlarını, hep bir kadına sattı
Harem denilince akla geldi, hünkâr yattı
Haremi günah kapısı sananlar, haramı tattı
Duyarlı yüreğinize sağlık..çok doğrularla yazılmış enfes bir eserdi...
Saygılar
ŞİİRLERDE HESABINI GÖRÜR
İYİ Kİ ŞİİR VAR
İYİ Kİ ŞAİR VAR
AYŞE ÖZDEMİR
TÜM YORUMLAR (26)