Bugün yağmur var İstanbul da. hüznüm şehrin üzerine inmiş, gözyaşlarını döküyor. bir sis tabakası sarmış, gönlümün gözlerinin sisli bakışları her yerde. içimin sessiz sözleri gökyüzünden yankılanıyor. ben susuyorum gök isyanımı haykırıyor
Her şey ne güzel başlamıştı. ve öylede kalsaydı. ben seni hep güzel hatırlasaydım. düşlerime bu karanlığı miras bırakmasaydın. Düşünüyorum da belki de böyle olması gerekiyordu. ben geçmişte eskisi gibi kalsaydım sendeki sürgünüm hiç bitmeyecekti. sürgünlüğümden azad ettin beni. yine de yüreğimdeki bebeğim bebek kokusunu hiç yitirmeyecek. ben sürüldüğüm her yere seni hatırlamak için seçtiklerimle anılarımla bebek kokunla gideceğim. yaptığın seninle kalsın onu yanıma almayacağım. ne zaman gözlerim geçmişe kaysa bu karanlık ilişecek gözüme. bilirsin korkarım karanlıktan karanlığın soğuk tüğler ürperten yanlızlığından. artık sancılı bir başlangıç, ürkek bir varış yeri dünya üzerinde gidebileceğim her yer...
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla