Hardcastle Sarp Kayalıkları (Sylvia Plath)

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Hardcastle Sarp Kayalıkları (Sylvia Plath)

Taş bir kentin siyahından ay mavisi dönemeçleri teyelleyerek,
Çaktı çelik sokakta ayakları
Yankıların bir patırtısını, çakmaktaşı misali,
Havanın çırasını tutuşturduğunu ve
O karanlık bodur kulübelerin

Bir duvarından öbürüne
Yankının havai fişeğini salladığını işitmişti kadın.
Fakat duvarlar tarlalara ve biteviye fokurdayan çimenlere
Yol verdiğinde, öldü yankılar kadının ardında.
Binmiş gidiyor dolunayın

Işığına, yeleleri rüzgârda,
Yorulmaz, bağlanmış, ayla çevrelenmiş bir deniz gibi
Kımıldar köklerinde. O yarık vadide kenarda köşede kalmış
Bir sis-hayaleti asılıp dursa da omuz hizasından
Öne doğru, bildik tanıdık bir hayalete

Dönüşmedi gene de,
Ne bir sözcük ne de bir isim söyledi
Kadının yürüdüğü o boş ruh haletine. Bir kere
Düşle şeneltilmiş köyü geçtiğinde, artık düşü barındırmadı
Kadının gözleri, ve uyku perisinin tozu

Kaybetti parıltısını ayak tabanlarının altında.
O uzun rüzgâr, yontup inceltti kadını
Bir çimdik alaza, üfledi elemli ıslığını
Kadının kulak sarmalına, ve balkabağından oyulmuş bir taç gibi
Vantuz çekti Babil'i kadının kafasına.

Kadının değersiz armağanlarına karşılık
Sunulmuştu kadına bütün bu gece, ve yüreğinin
Vuruşu bu tepelerin kamburlaşmış
Lakayt demiriydi, ve meraları komşuydu
Siyah taş üstüne konmuş siyah taşa. Ahırlar

Korumuştu kuluçkadaki yavruları ve enikleri
Kapalı kapılar ardında; çayırlığa çökmüş
Mandıra sürüleri sessizdi kaya parçaları misali;
Yünden yumaklarında taşa yaslanıp uyuklamıştı koyunlar,
Ve kuşlar, dalda uyuklamaktaydı, giyinmişlerdi

Granit yakaları, gölgeleri
Yaprak kisvesinde. Bütün bu manzara
Lenfin ve usarenin en erken hükmündeki
Gözlerle değişmemiş
Bir kadim dünya misali uzakta büsbütün belirdi,

Kadının küçük sıcaklığının alazını
Söndürmeye yeterliydi, fakat taşların
Ve taş tepelerin ağırlığı kadını parçalayıp
Bu taşsı ışıkta sırf kuvarsa ve kuma dönüştürmeden önce
Geri döndü kadın.

[1957]

Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 20.12.2009 13:29:00
Hikayesi:


Hardcastle Crags by Sylvia Plath Flintlike, her feet struck Such a racket of echoes from the steely street, Tacking in moon-blued crooks from the black Stone-built town, that she heard the quick air ignite Its tinder and shake A firework of echoes from wall To wall of the dark, dwarfed cottages. But the echoes died at her back as the walls Gave way to fields and the incessant seethe of grasses Riding in thed full Of the moon, manes to the wind, Tireless, tied, as a moon-bound sea Moves on its root. Though a mist-wraith wound Up from the fissured valley and hung shoulder-high Ahead, it fattened To no family-featured ghost, Nor did any word body with a name The blank mood she walked in. Once past The dream-peopled village, her eyes entertained no dream, And the sandman's dust Lost luster under her footsoles. The long wind, paring her person down To a pinch of flame, blew its burdened whistle In the whorl of her ear, and like a scooped-out pumpkin crown Her head cupped the babel. All the night gave her, in return For the paltry gift of her bulk and the beat Of her heart was the humped indifferent iron Of its hills, and its pastures bordered by black stone set On black stone. Barns Guarded broods and litters Behind shut doors; the dairy herds Knelt in the meadow mute as boulders; Sheep drowsed stoneward in their tussocks of wool, and birds, Twig-sleep, wore Granite ruffs, their shadows The guise of leaves. The whole landscape Loomed absolute as the antique world was Once in its earliest sway of lymph and sap, Unaltered by eyes, Enough to snuff the quick Of her small heat out, but before the weight Of stones and hills of stones could break Her down to mere quartz grit in that stony light She turned back. [1957]

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy