Gözlerim aydınlığa alışamadı
Katmanlı korkular kuşatır beni.
Harami gibi takip eder
Bir yığın inilti.
Bilemezsin içimde
Beni tutan sesi
Cama yansıyan zifiri karanlık gibiyim
Duvardaki kıpırtısız gölgeyim
Kesif duman kokularının içinde
Loş aralıkta
Soluksuz rüyayım.
Ölümcül yalnızlığın kasvetli ıssızlığına
Riyasız bir düş olsun istiyorum
Şu an
Vedalaşmadan terk etmeyi
Bağışlanmayı diler gibi
Turuncunun sarının tonlarında
İnce bir kumsalda.
Çok uzaklarda
Benimde olduğum ufka
Sıra sıra uzanan bulutlara
Ilık bir el sallarım.
Issız bir adada derin ve sessizim
Her şey gizlenmiş
Sözcüksüz düşmana döner.
Yaşamın utancını sineye çekerim.
Önde gidemem
Sıranın gelmesini beklerim.
Yinede geriye doğru iteklenirim
Ve benim!
Kaybetmekten korkan şahların
Çektiği sefalete benzer
Cömertliğim
Biliyorum bu yetmez kendime
Biraz daha cesur olmalıyım
Maziden soyunup
Rüyaların gizeminden sıyrılarak
Yıldızlı göğün altında yürüyerek
Hiç olmaktan kurtulmalıyım.
Kasıtsız bir özlemle
Yaşamın geçici bir infilak olduğunu
fısıldayarak
Kendimi bağışlamalıyım.
Kayıt Tarihi : 10.3.2009 09:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)