ey!...
çılgın efkarın müphem sesi
ak düştü bak gecenin saçlarına
sakladım kendimi bir kitabın sayfasına
ay görmedi hiç yıldızların haberi olmadı
zehirli bir sarmaşığın kolları sardı bedenimi
ruhum sıkkın bir söz gibi çöktü üstüme
kalbimde bir ağrı bir ağrı ah! onulmaz sancı
ağrı dağı kadar
dumanlı
öyle puslu ki mevsim
tüm kelimeler tekmil karşımda dil dolaşık ahraz duvarlar gibi
üstüme üstüme geliyor keskin ayazlar ah! ilikleri donuyor kanımın
üzen bir şeyler var ellerimi kalbimi kıran dalgalar boyu gök kubbeye uzanan
kimse anlamıyor kimse bilmiyor öyle işte yollarımı sıra sıra sarmış sarp dağlar
gidemem ki kendimden kaçamam kar boran yığılmış üzerime
adaleti yok ki dünyanın kırsın feleğin kalemini
azgın haramiler dayanmış
kapıma
hiç insafı yok
döne döne savrulan yılların
ateşe düşen güllere dokunamaz hiçbir el yaklaşamaz su
kalbimin sokaklarında ah! çehresi kırık keder hep dilinde sırnaşık sitem
uykusuz gecelerde duvarlarda boz bulanık resimler seçemez ki gözlerim
gelip bağrıma bağrıma oturan ishak kuşlarına sorun
sorun neden hep hüzünlü öterler
neden hep hüzünlü
çığlıkları
derin uykulardan
uyanmayan kör talih
uğramaz oldun hiç semtime çalmaz oldun hiç kapımı
görmüyor musun bahçemi sarmış çepeçevre sarı sarı küskütler
ah! hiç açmıyor sarışın papatyalarım tadı yok yaşamanın tadı yok ağzımın
bıraktım kendimi toprağa sahipsiz bir ağaç kimsesiz kuş gibi
dallanıp budaklanıp kök salabilir artık ölüm üstümde
ah! haram nefeslere nasıl dayansın bu can
beklediğim kimse yok
yok kimse
g e l m e
y â r
21092023
00:04
Kayıt Tarihi : 11.10.2025 00:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!