Yitik aşkın çehresinde başlar harabelerin hikayesi
Taş duvarlardan dökülür hayatlar
Odun tavanda seslenir masallar
Mum aydınlığında söylenir türküler
Sevgiler harabelerin saflığında dinlendirilir.
Aydınlık mumun ömrü kadardır
Bir mumun ömrü kadar koca hikayeler yazılır
Harabelerin sessizliğinde
Hiç bitmesin istediğin hayatlar
Hiçbir zaman sönmeyen güneş var,
Bütün gözler güler gülümser
Gözden geçen her anın özlemine.
Acı keder kaf dağındaki masalın hikayesi
Loriler vardır, insanlık tarihçesi.
Hayat akar geceden gündüze
Harabelerin sessizliğinde.
Harabelerin sessizliğinde bütün gök açıktır
Yıldızlar gece boyu misafir
Dolunayı kapıdan kovarsın, bacadan girer.
Yoldaşlıktan yola akan bir çocuğun yüreğidir harabelerin sessizliği.
Yitirilmeye mahkum kalmış
Ama dünyaya yeten,
Yaşamı besleyen,
Büyük sevgiler
Umutlar vardır, harabelerin sessizliğinde.
Sırrı olana sırdaş
Derdi olana derttaş
Ardı olmayana arkadaş
Ve
Yol yürüyene yoldaştır
Harabelerin sessizliğindeki hayatlar...
Kayıt Tarihi : 11.7.2020 17:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu
Der Yunus Emre . Yine Erzurumlu İbrahim Hakkı şöyle der bir beyitte
Harabat ehlini hor görme Zakir,
Defineye malik viraneler var.
Harabe , Harabe şiirde ezilenler veya kendilerini hiçliğe adayanlar tasavvufta ise Zühd ehli yani dünya ve dünyalığa önem vermeyenler için kullanılır
Şiir bu sembolü biraz modernize etmiş ve harabe olarak bir sınıf kitle veya etnisiteye teşmil etmiş olabilir
Bu yönüyle oldukça kapalı bir imâ ve göndermeye sahip
TÜM YORUMLAR (3)