“Harâbât ehliyle hor görme zâhid
Defineye mâlik virâneler var” (Fuzûlî)
insan bu, bilemezsin.
dışarıdan harabe: çatlak duvarlar,
kırık camlar, dökük boya;
rüzgârın ıslığı boş koridorlarda –
terk edilmiş ev gibi.
ah, gönül deryasına bir dalabilsen…
buz tutmuş nice beden
volkan gibi kaynar;
yıkık minarelerden
semâya ezan yükselir.
görünüş maskedir, aldanma ey zâhid!
dışa kör olan içe âşıktır.
içeride arif köz gibi yanar,
fısıldar göğe kendi ruhiyetinde.
dışarı çöl, kum fırtınası;
içeride vaha – güller açar gizlice,
bülbüller kanadını yakar aşkın alevinde.
hayat nerede biter, nerede başlar?
ey virane gönlüm, kapıyı arala!
dışın ölü, için diri olsun.
ölüm kucağında diriliş açar.
Dr. Osman Akçay (Seğmenoğlu)
Kayıt Tarihi : 6.11.2025 13:51:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



TÜM YORUMLAR (1)