HapishaneGünleri (rahmetli babamın anısına)

kızılcaörende içtik rakıyı yedik kebabı
kasaba da verdik ağır ağır hesabı
kimidi bilmiyoruz bu işlerin sahabı
işte maceraya burdan başladık a dostlar

avrupadan geldik vatana izne
bizde uyduk şu cemilin sözüne
sana güveniyordum lan ikram
biber ektin sen gözümüze

kızılcaörene vardık kestiler seyisi
böyle olur insanların iyisi
her yerden çıkıyo şu tekkenin reisi
kaderi öyle imiş ona ne deyim

katı yayaylada süt ile viskiyi içtik
fereske hacıköyünden geçtik
sonunda hapishaneye düştük
kaderimiz böyle imiş kime ne deyim

savcımızda geldi nasihat eyledi
sabahleyin peynirli börek yaptıracağını söyledi
peyniride yokmuş ikramdan istedi
şansımız yokmuş kime ne diyek

ikram derki yaşım kırkiki boyum bir seksen
ah ulan mesut ben nerelere gitsem
şu hakim ekremin ettiğini bir bilebilsem
hakimde düşmanmış kime ne deyim

sıtkı derki ben o viskiyi içmez olaydım
bozulsa rabamızda yolda kalaydım
ikramda ben hayırlısıyla evime varaydım
başımıza bu işlerde gelecekmiş a dostlar
mümşat ekrem arkadaşlar bizi yolda ektiler
kasabaya girince polisler bize silah çektiler
anladık ki cebimizdeki marka göz diktiler
ne yazıkki emekleri boşa çıktı dostlar

bizde uğradık bir hezimete
bir şeyler oldu şu azamete
dilekçesi ile başvurdu hükümete
hükümette bize bakmaz kime ne deyim

doktor murat geldi tansiyonunu ölçtü
arkadaşı mesut kendinden geçti
şu sıtkıda mümşatın holtasını kesti
hapishanede böyle imiş kime ne deyim

ibrahim derki nerde kaldı kulübüm
iflah olmam ben bu dertten ölürüm
bir daha düğüne gidersem yüzüme tükürün
düğünün günahı yok kime ne deyim

neyimize idi kızılcaörenin düğünü
dostlarımız üzülür düşmanlarımız öğünü
analarımız evde evlat diye döğünü
kaderimiz böyle imiş anne ne deyim

yedi arkadaş hapishanede düşünür
pertekli hilmide yemeğimizi pişirir
şu azamet ne yapacağını şaşırır
kaderimiz böyle imiş kime ne deyim

en sonunda çifte avukatlar geldiler
suçsuz olduğumuzu onlarda bildiler
tahliye dilekçesini elimize verdiler
bakalım sonuç ne olacak a dostlar