(Victor Jara’nın anısına)
En uzun günler
Hapishane günleridir
Hapishanede günler uzundur.
Duvarların arkasında
Dünyanın en yalnız mahkumu
onuncu ayının beşinci gününde
Akıl almaz bir istekte bulundu
Gardiyan şaşırmakla birlikte
Üç ay sonra flütü getirdi bir zahmet
Mahkum bir paket sigara birazda para verdi.
Adam flütte eridi,flüt adamda eridi.
Flüt ve adam kardeş gibi bütünleşti.
Bir iç çekiş bir dokunuş
Arkadaş oldu taşın krallığında
Her limana uğradı gemi
Duvarların günlükleri sese dönüştü
Acı neşe ve hüzün iç içe..
Bir demirci ustası
Demirin sıcaklığında demiri soğuttu.
Köyünün tozlu yolları ay gibi yakınlaştı.
Bin bir yıldız flütün iç çekişinde eridi.
Çorak bozkıra yağmur yağdı.
Neşe ve bereket saçtı bozkır
Yirmi yıl gelmek bilmese de
Ağaçlar çiçek açtı.
Bin bir yürek ve bin bir çiçek
Çimenler gibi yumuşak oldu.
Flüt titretirken günün taş duvarı
Yanık ezgiler bitmemek için direnirken
Gardiyanın ayak sesleri yankılandı uzaktan..
Flütten Gitara....
Uzaklarda bir ülkede
Rüzgar sert esiyor
Stadyum bir hapishane
Bir adam gitarı ile
Stadyumda direniyor haydutlara
Bir ses binlerce ses oldu.
İkaz ettiler aldırmadı
Önce ellerini kırdılar.
Kırık elleri direndi haydutlara
Ellerini kesip stadyumun dikenli tellerine astılar
Mevsim sonbahar
Aylardan eylül
Adı Victor Jara
Çiçek açan taş bitkisi vardır
Yeni yaprakları açarken
Eski yaprakları ölür.
Taşa benzer aslında çiçektir.
Adı Victor Jara
1932-1973
29 Ağustos 1981
Kars
Güncelleme
29 Ağustos 2018
Sinop
Kayıt Tarihi : 20.9.2019 13:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!