Adım adım iniyor gece
Takımyıldızların salınan merdivenlerinden;
Yakın, şefkatle fısıldayan bir ses gibi yakın
Esiyor hafif bir rüzgâr;
Avludaki ağaçlar,
Boynu bükük mahkûmlar,
Kayboluyor rüzgârın fırıl fırıl eteğinde.
Ay ışığının ince parmakları merhametle
Işıldıyor çatının tepesinde;
Toza karıştı yıldızların avizesi.
Göğün mavisi akkorlaştı.
Kurşuni gölgeler kaplıyor yeşil kuytuları
Tereddüt içinde hasretin
Acıyla girdaplanışı gibi beyinde.
Bir düşünce dolanıp duruyor yüreğimde-
Öyle bir bengi sudur ki hayat bu anda
Ona zehirlerini katan tiranlar
Ne bugün ne yarın, asla kazamayacaklar.
Ne çıkar aşkın taht odasını aydınlatan
Mumu söndürseler de? Güçlüyseler
Ayı söndürsünler, görelim hele.
Çeviri: Halil KÖKSAL
Faiz Ahmad FaizKayıt Tarihi : 27.5.2015 15:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Faiz Ahmad Faiz](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/05/27/hapishanede-bir-aksamustu.jpg)
Ayı söndürsünler, görelim hele.
Anlamlı bir şiirdi
Ne
Gece geliyor, gün kalkıp
Çekilecek olan biz
Çektirecek olanlar gardiyanlar
Yoksa bizden kuşkulanırlar
Evet geleni konuşuyoruz, gece ve yıldızları
Geldi ve içimize çöktü uykumuza karıştı
Sabah olunca biz kazanacağız yine
Ay şahit mumları razı etseler de
Ne yaptık
Kendimizi paketleyip yattık
TÜM YORUMLAR (4)