Bugün dantelli iç çamaşırı giydim
sırf içimde olduğunu bileyim diye
ve onun altında, çırılçıplağım
ve tenim var, kilometrelerce uzanan tenim
tenim var, tüm düşüncelerimistreç film gibi saran
şeffaftır. görülür, önceki geceden kalan artıklar
ve sandığınızın aksine, tenim yumuşacık, pürüzsüz
ve zedelenir kolayca
ama ne önemi var ki?
size ne tenimin yumuşaklığından?
parmaklarım karanlıkta ne yapıyor? onu merak edersiniz.
ya tek yaptıkları pencereleri açmaksa
bulutların arasından çakan şimşeği görmem için?
ya tek arzuları bir çocuk merdivenine tırmanmaksa temiz hava almam için?
ya ulaştıkları tek şey bir defter ya da tutulacak bir el ise?
ama bu, istediğiniz hikâye değil
dudaklarını yalıyorsun ve diş gösteriyorsun
sadece bir kez başka birinin gideceği yön olmak istiyorum.
kuyudaki su olmaya ihtiyacım yok
kuyu olmaya ihtiyacım yok
ama artık zemin olmak istemiyorum.
artık insanların elleriyle kazdığı şey olmak istemiyorum
bazı kızlar birbirlerinin şarkılarının tüm sözlerini bilir
kahkahalarında armoniyi yakalar
iç içe geçmiş kolları ahenkle yankılanır
ya ben doğru nota mırıldanmazsam?
ya benim melodilerimi kimse duymazsa?
kimi, tanıdık bir ağaç görünce
bir bahçe görünce anlar eve vardığını
kaç daire daha çizebilirim, aramayı bırakmadan önce?
ne zaman kaybederim yolum, ebediyen?
mümkün sanırdım, sevdiğimin okyanusunda yüzebilmeyi
mümkün sanırdım, suya dönüşmeden yüzebilmeyi
ama durmaksızın yutuyorum hava denen şeyi
ayaklarıma bağlı taşlar, rahat bırakmıyor beni..
Kayıt Tarihi : 11.4.2023 21:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!