Ne hanlara düştü bu yürek
Namusuna tavla atanlar bilmez yiğidim
Kaçın kurasını çekerken dayın
Şafaklar harbi boştu ve hoştu
Zar tutar Issızda amcalar
Deliklerden laflar sızardı
Ama çamur dada ölsek de
Bizim kefenler hep beyazdı
Karnımız aç sırtımız pekti
Haylaz idik manava
Borçlu idik bakkala
Dondurmayı yalamasını
Öğrenemeden büyümüştük anlayacağın
Kar kırmızı olmuştu
Ayaklara kundura
Kulaklara küpe laik görülmüştü
Erkeklik asılarak güdülmüştü
Ekmek arası yalan yiyen hırsız
Şimdi şimdisi yok aslında devam ediyor
Almış başını siyasi bir dalga gidiyor
Diplomatik görüşler var artık her sokakta
Süpürgelik etmişti anamız saçlarını boşa
Babamın tek karı devletten biraz nafaka hikâyesi
Gelde ölme bu sarhoşluğa
Gelde gülme
Hani derler ekmek aslanın ağzında ya yalan şimdi aslanda aç
Yiğidim camların buğusu nefesten değil artık açlıktan
Ahın sondurağı bir han odasında tek kurşun
Ona da nimet diyip şükreder olduk
Pervaneler icat ettik bizler bu döngüye
Yalan yok biz yazdık biz oynuyoruz
Payını alıp yola düşenden kalanlara selamlar
Daha yolun başındakilerden havuz yapa caz
İçinde insanlar yüzsün meselesi
Gine de biz karanfil büyütmeye devam edelim
Nasıl olsa hazine malı diyip el koyacaklar kol kadar
Vicdanım bedenimden ayrı yaşar oldu
Bıktım bezdim bu hovardalıktan
Bu menfaat rüyasından
Biri uyandırsın yoksa……
Kayıt Tarihi : 16.5.2008 00:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!