Hani soruyordun ya
Nerelerdesin diye
Gördün ya işte nerelerdeyim
Kimlerleyim
Hani sana demiştim ya
Ben pek gözükmem ortalarda diye
Sen korktuğumu sanmıştın
Ama gerçekler öyle değildi
Ve ben hiç korkmadım
Korkmak aklıma bile gelmedi
Zindan mı?
Zindan benim hayatım
Ben kendi zindanlarımı hep
Kendim yarattım
Senin peygamberin bile
Zindanda yattı
Ve bir sabah kalktı ki
Saraydı artık zindanı
Hani diyordun ya
Sen şan şöhret peşindesin diye
Ben şan şöhret peşinde hiç koşmadım
Aksine onlar koştular benimle
Ben seni kurtarmadım
Sen kendi kendini kurtardın
Ben sadece bir el uzattım
Sen de tutundun ve çıktın
İsteseydin çıkmazdın
Hep orada kalırdın
Ben hep derinlerdeydim
Derinlerde kaldım
Ne başkaları gibi çıkmaya çalıştım
Nede daha da derinlere inmeye kalkıştım
Ben hep olduğum gibi oldum
Hep kendimle küstüm ve hep kendimle barıştım
Ben hep kendi kendime isyan edip
Kendi kendime karıştım
Ama sen ve diğerleri
Öyle çok çıkmak istediniz ki yüzeye
Öyle çok bilinmek istediniz ki
Öyle çok anlatma heveslisiydiniz ki yaptıklarınızı
Tarihe isimsiz kahramanlar olarak geçmek istemediniz
İstediniz ki herkes bilsin yaptıklarımızı
Ve tarihe altın harflerle kazısınlar adlarımızı
Öyle çok hızlı çıktınız ki derinlerden
Güneşi öyle çok görmek istediniz ki
Vurgun yediniz çıkışınızla
Ve döndünüz şaşkına
Oysa siz pek alışık değildiniz alkışlara
Kimseyi de inandıramamıştınız
Anlattığınız masallara
Ve bir rüyadan uyanırcasına
Bir kâbustan korkarcasına
Düşmanlarınızdan saklanırcasına
Tekrar girmek istediniz
O kaçmak istediğiniz karanlıklara
Ama gözünüz alışmıştı bir kere
O parlak ışıklara
Ve kulaklarınız hala âşıktı
O güzelim alkışlara
Hiç de dayanamazdınız
Dur gitme diye yalvarışlarına
Ve siz devletin ve milletin adamıyken
Bıraktınız kendinizi
Unuttunuz yeminlerinizi
Ve Ahmet’in, Mehmet’in adamları oldunuz
Ve bunu devletin adamlığından üstün tuttunuz
Birkaç doların peşinden koştunuz
Hep devletin arkasına sığındınız
Bir zamanlar yaptıklarınızı
Herkesin başına kaktınız
Karılar gibi dedikodu yaptınız
Bazen ağlayıp sızlandınız
Oysa siz devlet ve millet için
Hiçbir şey yapmamıştınız
Hep kendiniz için çalışmıştınız
Yazık, hem de çok yazık
Övülmek, pohpohlanmak, sevilmek
Hep ilgi görmeyi beklemek
Hep dikkat çekmek
Sonra küsmek
Çocukçaydı ve çocukların işiydi
Siz onu bile beceremediniz
Ne çocuk kalabildiniz
Nede büyüyüp adam olabildiniz
Siz sadece
Kendi egonuzu tatmin etmek için
Devletin elbisesini giymiştiniz
Yazık, hem de çok yazık
Bizi kimse bilmedi bilemezde
Çünkü biz derinlerdeyiz
Ve görevlerimizdeyiz
Kaç kez bıraktılar bizi
Kaç kez geri çağırdılar
Kaç kez azarladılar
Kaç kez bağırdılar
Aldırmadık,
Küsmedik darılmadık
Hep işimize baktık
Şimdi yine işimizdeyiz
Sen nerelerdesin diye sorduğunda
Ben yine görevimdeydim
Ve hendek kazıyordum
Develeri atlatmak için değil
Bir milleti bir devleti korumak için
Ve sabır kuyusunda yatıyordum
Sakladığım zamanın zamanının gelmesi için
Ve gizlice fısılda şanları
İttifaklar kurup
Bir devletin altını oyanları izliyordum
Ve onlara karşı önlemler alıyordum
Senin gibi götümü devirip yatmıyordum
Yaptıklarımızı görünce anlarsın belki
Ve utanırsın bizim gibi olamadığına
Ve yeminlerine sadık kalmadığına
Biz sonradan adam olmadık
Biz adam doğduk adam olarak öleceğiz
Ve belki de isimsiz mezarlara gömüleceğiz
Biz sadece Tek ve Bir Olan Allah’a hesap vereceğiz
O yüzden işimize bakacağız
Ve sonsuza dek susacağız
Kayıt Tarihi : 24.12.2013 22:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!