Bir tarafta vapur, dolmuş, otobüs,
İnenin, binenin sayısı cümbüş.
Diğer yanda simit, poğaça satanlar,
Köşede gariban evsiz, üşümüş.
Her sabah, her akşam, her saat aynı,
Koşanı, düşeni, tezgah açanı,
Köşe tutanları, kapıp kaçanı,
Bu şehirde düzen böyle yürürmüş.
Ağlayan çok derdi saysan bitmiyor,
Hasta ilacına para yetmiyor,
Paran yoksa kimse dönüp bakmıyor,
Maddeci çoğalmış, mana çürümüş.
Ne kısmeti gücün varsa senindir,
Beş yıldızlı oteller hep evindir,
Sadaka ver şu fakiri sevindir,
Vermez deyyus, verir ise ölürmüş.
Özel arabalar cadde dolusu,
Her köşe dilenci açlar ordusu,
Rüşvetsiz iş yapmaz beyin soylusu,
Bu şehir köhnemiş bu il çürümüş.
Aç aç ölür, mezar bulmak ayrı dert,
Çoğunun başına beladır servet,
Esrarkeşe mezar olur tuvalet,
İstanbul'um karanlığa bürünmüş.
Kayıt Tarihi : 27.1.2007 18:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!