Fırtınalar kopup da aşklar yerle bir olsa,
Hani bu aşkın gülü solmayacaktı hani,
Sevdamızın her yanı hüzünlerle de dolsa,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…
İmkânsız vuslat değil ayrılığımız derdin,
Sensiz yaşamam deyip az mı yemin ederdin,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
ayrılık şiiriniz ve güzel yağmur damalsı penceremde...teşekkürler sevgi, ve saygıyla kalın
AYRILIKLAR HİÇ OLMASIN, SEVEN KALPLER SOLMASIN!
KALBİ MUHABBETİMLE.
TAM PUAN
Vuslata ermeniz dileğiyle... Visal anının ateşiyle yananlara selam olsun. Tebrikler şaire. - UĞUR BENEK
Çok içten bir hesap sorma.....
Harikasın dostum.......tebrikler
Saygı sevgi ile
mükemmel bir şiirdi abim tebrikler
Hani
Fırtınalar kopup da aşklar yerle bir olsa,
Hani bu aşkın gülü solmayacaktı hani,
Sevdamızın her yanı hüzünlerle de dolsa,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…
İmkânsız vuslat değil ayrılığımız derdin,
Sensiz yaşamam deyip az mı yemin ederdin,
Benden alıp gönlünü kimlere nasıl verdin,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…
Ne boran ne kış ne kar ne de karanlık vardı,
Güneşimiz hep doğar sözde her gün bahardı,
Mahşer demiştin ama demek düne kadardı,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…
Ne büyük sözler ettin inandım bende sana,
Nerde sonsuz hayaller nerde gelip bulsana,
Ya yıkılan umutlar varsa tekrar çalsana,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…
Şimdi gönlüm perişan paramparça her yanım,
Sanki kurumuş bir göl akmayan çağlayanım,
Mutluluklar beklerken bak işte ağlayanım,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…
Kutluyorum hocam her zamanki gibi şahane bir çalışma
Kalemine ve yüreğine saglık.
'Şimdi gönlüm perişan paramparça her yanım,
Sanki kurumuş bir göl akmayan çağlayanım,
Mutluluklar beklerken bak işte ağlayanım,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…'sorsak da,inanamasak da her şey geçici,her şey yalan...Tebrik ediyorum efendim...Saygılarımla...
zevkle okunan güzel eser bu duygu yükünü nasıl bulursun bilmem üstadım..yüreğine sağlık gönlüne sağlık...tebrikler
Taşlı yollarımı güllerle donatırdın ben seni bulurdum,
Sen ayçiçegi gibi bakardın ben gün olurdum,
En kötü günümüzde sevinçten dolu dururdum,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani...
Abicim seni okumak müthiş bir zevk... Seni okudukça yazası geliyor insanın... Bir dörtlükte benden size... Kutlarım yüreğinizi.... Bir tam puanda ben bırakıyorum, kabul buyurun...
Ne büyük sözler ettin inandım bende sana,
Nerde sonsuz hayaller nerde gelip bulsana,
Ya yıkılan umutlar varsa tekrar çalsana,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…
Şimdi gönlüm perişan paramparça her yanım,
Sanki kurumuş bir göl akmayan çağlayanım,
Mutluluklar beklerken bak işte ağlayanım,
Hani bu aşkın sonu olmayacaktı hani…
Sizi okumak gerçekten büyük bir mutluluk. Kaleminiz çok güzel yazıyor. hüzünler ilmek ilmek işleniyor. Biliyorum hüzünlü yürekler kutlanmaz. Bende o nedenle kaleminizi kutlayıp yüreğinizdeki acıların yok olmasını diliyorum.
Saygı ve sevgilerimle tam puanımı da bırakıyorum sayfanıza.
Bu şiir ile ilgili 38 tane yorum bulunmakta