Bidatlere din(!) deyip, inancını harap et!
Hakikat-i dine sen, de ardından; ”garabet”(!)
Hareketin İngiliz, kıyafetin Fransız!
Adın güya Müslüman(!) beyanların imansız!
Din deyince aklına, gelir mensuh kitaplar(!)
Sorsan bilmez beyime, kaç semavi kitap var?
Tetkik eder incili(!) araştırır Tevrat’ı(!)
“Kur’an? ” desen herife; kayadan olur katı(!)
Genel kültür diyerek(!) masalları ezberler(!)
Gerçeklere gelince; hiç bozulmaz ezberler(!)
Hak kitaba zaman yok(!) bu entelde bahane!
Biraz gitsen üstüne, söyler daha, daha ne?
Putpereste çağdaş(!) der. Mü’mineyse geri’ci(!)
“Germen! ” derken bizlere; olur kendi gerici!
“Çalışmadan ekmek yok! ” bu en meşhur söylemi(!)
İbadete gelince; iptal eder eylemi(!)
Kalbi temiz olunca(!) gerek yokmuş amele(!)
Amelsizde mümkünmüş(!) vasıl olmak emele(!)
Yapmak nefse zor gelir, “lüzum yok”(!) der. Namaza!
Nefsi bir şey istese; açar elin niyaza(!)
Kapar gözün güneşe(!) “ortalık çok kara” der.
Yakıp kendi mumunu, aydın(!) olur birader.
İnkâr eder ne varsa, gelmeyince işine!
Şeytan, falan yok deyip(!) sonra düşer peşine(!)
Garabetin her türü; moda(!) diye yapılır,
Modern olmak(!) uğruna, dalalete sapılır!
Yeter bunca hamakat, gelin artık insafa!
Mü’min olup camide, geçin sizde ön safa!
Tabi olun kitaba, düstur edin sünneti!
Lütfeylesin yaratan, sizler de cenneti.
Cihat ŞAHİN
23.06.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 23.6.2010 19:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!