Bir köye gitsem diyorum
Sokaklarında burnu akan çocukları,
Tezek kokuları
arasında başıboş köpekleri kovalayan
Benzer çırpınışlarıyla, ama insan...
Korkarmıydım acaba yalnızlıktan?
Bu insan ummanının
Yalnızlığından daha mı acı verirdi,
farkedilmezliğin turfanda yarası?
Hangisinde fazla kanardı
Hangisinde yüreğim küllenmiş mangal,
Hangisinde ihanet canavarının ağzındaki lavdı?
Sessizliğin avazımı cazipti,
Yoksa gürültünün sukutumu?
Yeşil bir günmü sararırdı,
Siyah bir denizmi yarılırdı.
Ağaçtaki elmayı koparıp parlatmakmı
Kasadaki şeftaliyi alıp ısırmakmı
Hangisiydi güzel olan?
Eşeğin yanında yürümekmiydi hayat,
Usanmış bir saatle gözgöze gelerek
Rötarlı her birkaç dakikada
Üsküdar iskelesinde beklemekmiydi yoksa...
Uzaktan duyulan koyun çanlarımıydı,
Cep telefonunun tiradımıydı müzik?
Elma yanaklı, gürbüz, işveyle gülen Ayşe'mi,
Makyajlı, diyetli, şuh kahkahalı Jale'miydi kadın?
Kırlarda sarı kelebeklerle yarışmak zıplayarak,
Ya da klavyede tıklayarak
Nasıl geçmeliydi filizlenme yılları?
Düğün alanına bakıp bıyık burmakmı,
Bardan kadın kaldırmakmıydı aşk?
Tükenip giden hayat
bir hayaletmiydi?
Neden düşünüyorum açık hava ferah sinemasını?
Orda çekirdek çıtlamasını
Rahatsız, bakımsız gıcırdayan iskemleleri
Matine ve suarelerini frigo ve mısır yenen
kapalı sinema salonlarının
Nerdeyim?
Neden yüzemiyorum aynı sularda?
Önümden salınıp her geçişinde
Sarılıp öpmek istediğim neş'eyle
O kadın neden ateşlemiyor beni artık?
Dakikalar saatleri kovalarken
Günler yılların peşinde...
Ben gülümsedikçe dünyaya
Dünya yükselmede kanatlanıp...
Çam ağaçlarını üzerine artık
Kar değil pamuk konmakta
Ve pamukhelvaları artık bir bir masal olmakta
Durdurun artık, durdurun artık şu isimsiz treni
İlk durakta, belki duraksız inmek istiyorum...
07.01.2002/23.08
Ümraniye -İstanbul
Kayıt Tarihi : 19.10.2002 17:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!