Hangimiz sevmedik seni Elazığ?
Hangimiz düşmedi bu kara sevdaya?
Hangimiz çıkmadı yalınayak Harput'a?
Hangimiz ölmedi uğruna toprağının?
Hangimiz germedi seve seve göğsünü al bayrağa?
Ve hangimiz koşmadı, duyunca vatana dil uzatanların üstüne ölümüne?
Hangimiz yaşamadık silinmesi zor hatıraları...
Hangimiz ağlamadı kırkikindi yağmurları gibi kırklara karışan dostu için?
Hangimiz çıkıp ta bağırmadı kalene avaz avaz, sesi çıktığı kadar sevgiliye?
Haydi, susma söyle:
Hangimiz asmadı çaresizliğini ulu çınarın gıkgiliğine?
Ve hangimiz çıkmadı it yokuşundan yorula yorula?
Hangimiz çimmedi göllü bağında?
Hangimiz katmadı bulamaca aluçalar?
Hangimiz loğlamadı püşrük attığı damı?
Hangimiz kalkmadı duyunca gırnatanın tıngıltısıyla halaya?
Hangimiz yemedi kudret buzunu?
Ve hangimiz sürmedi hırniğini hınç ter içinde kalmışken koluna?
Hangimiz bilmez kar mı yağmış şu Harput'un başına türkün ile?
Deli gönül, melun olup ağlama; ağlamanın elbet bir gülmesi vardır. İntikam adilere kalır mı sandın? Herkesin felek ettiği kadar bulması vardır ağıdını.
Hangimiz kıydı sana, gurbet elde olsak bile...
Hangimiz içmedi kana kana çift puharlarından suyunu?
Ve hangimiz içmedi Gülmez Tepesi'nde yeni Rakısını?
Hangimiz Elazığ, hangimiz???
Hangimiz söylemedik efkârlanınca maya?
Hangimiz türkülerini, oyunlarını, yemeklerini bilmiyoruz?
Hangimiz yürümedik Harput'un tarihi sokaklarında?
Hangimiz Elazığlı olmanın, ya da Elazığ'la bir bağ kurmanın gururunu yaşamadık?
Hangimiz bilmez telgrafçı Akif'e yakılan "Hüsenikten çıktım şeher yoluna" Kol ağrısı tesir etti canıma, yaradanım merhamet et kuluna. Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme; bilmem şu feleğin bana cevri ne?
Telgrafın direkleri sayılmaz, Ati hanım baygın düşmüş ayılmaz. Böyle canlar teneşire koyulmaz.
Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme; bilmem şu feleğin bana kastı neyin hikâyesini?
Ve hangimizin dökülmedi dimağından duyduğumuzda "Mezireden çıktım" türküsünü?
Hangimiz söylemedik Hafo'nun evini?
Hangimiz kılmadık Sara Hatun'da namaz?
Gece bocukları vızıldarken kayabaşında?
Hangimiz tanımadık Deli Cevdet'i, Aliye Bacı'yı, Döbekçi Selo'yu ve Çayda Çıra heykelinin mimarı Deli Nuro Hoca'yı?
Hangimiz Elazığ, hangimiz?
Hangimiz giymedi kırk düğme yelek, Bağlamadı beline kuşak, Vurmadı sekiz köşe şapka, Çekmedi şalvarını, kırmadı potçiğini sivri burun ayakkabının, Ve babası olmadı Demokrat!?
Bugün yitirsen de tüm güzellikleri, Seni her şeye rağmen seviyoruz Elazığ...
Saygı ve sevgilerimle.
Halis Yıldız
Kayıt Tarihi : 28.1.2025 22:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!