O benim kalbimi çaldı, ben O’nun gözlerini,
Hangimiz daha suçluyuz söyle bana Hâkim Bey?
Hayâlimde gül cemali, çölde serap gibidir,
Baksam O’nu görüyorum, hangi yana Hâkim Bey.
On üçümde bir çocuktum gözüm değdi gözüne,
Melül melül bakınca ben, gölge düştü yüzüne,
Sanki bir fırtına koptu, şaştım Harput Kızına,
Yıllar hasret, yollar koşar, gider O’na Hâkim Bey.
Ömründe sevda gördün mü, sen hiç böyle Hâkim Bey?
Sevdi isem suçlu muyum, bakma öyle Hâkim Bey!
Âşık olup sevmedin mi, bana söyle Hâkim Bey?
Cezam ister müebbet ver, ister kına Hâkim Bey!
Hakkakul’um düşünce ben, bir sevdanın nârına,
Aşkta sermaye umuttur, varmasam da kârına,
Bu ömür hazân bitirdi, var mı nasip yarına?
Dizde takat kalmadı hiç, yorgun düştü bu sîne.
Vuslât belki Mahşeredir, menzil sin’e Hâkim Bey…
Kayıt Tarihi : 20.2.2023 19:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikâyesi; 60 yıllık çocukluk dönemine ait platonik diyorlar ya işte öyle. Karşılığı da olmayan, masumane bir gönül düşürmenin, yıllarca süren (ama ailesi ile mutluluğuna daima dua ettiğim) umutsuz bir hasretin duygulara yansıdığı ve kelâmdan kaleme düşen ifadesi.
Asıl hâkime ifade değil, muhataba bir arzuhaldir.
Bizim neslin sevdaları masumdu,
Bakışa bir ömür tutsak olurdu.
Sevenlerin çoğu ise mahzundu,
Adı gönüllerde gizli kalırdı.
Sevmekten korkmam, yâr ismini ifşa etmekti beni korkutan.
Saygılarımla.
"Masum..."
Sevmenin cezası,
"Uçmaktır!"
Yüksekten korkanlar sevmesin, yani............
Hakime de böyle ifade vermeli,
Tebrikler Sebahattin Bey...
TÜM YORUMLAR (2)