Hangi Yaşam Bana Ait Şiiri - Fatma Avcı 2

Fatma Avcı 2
226

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Hangi Yaşam Bana Ait

Hangi Yaşam Bana Ait

Yeni kelimeler derdimi anlatmaya yetmiyor. Eski sözcüklerin içinde de hep sen varsın, dilim seni gizleyemiyor, yüreğimin sesi sözcüklerden dökülüyor. Mühürlü geçmişimin mührünü kıran sözcükler dilimden dudağımdan dökülüp ortaya saçılıyor. Noktalarla bölünmüş cümleler aslında hiç değişmiyor, sadece uzaklaşan benim. İki yürek ırmağının birleşmesine izin veriyorum.

Yüreğim yaşadığı yerde yabancı duruyor. Bütün yüzler yabancı, söylenen sözler anlamsız. Çaldığım her kapı açılsa da ardında koskoca bir karanlık, derin boşluklar karşılıyor. Çınar ağacının güçlü kollarına kurulmuş bir salıncakta geçmişim ile geleceğim arasında gidip geliyorum. Gidişim hasret, dönüşüm vuslat olarak görünse de kollarım açılmış sonsuzluğa, koca bir yalnızlığı kucaklıyorum.

Aynı zaman diliminde ayrı ayrı yaşıyorum, yüreğiyle yaşayanların kentinde. Seslensem duyacak, dokunsam hissedecek. Girizgâhı yeniliyorum yârin yüreğine seslenmek için, bir ateşin alazlarında buluyorum kendimi. Göğe yükselen alevlerde yüreğimin yangınını görüyorum. Ateş dokunanı kendine benzetiyor ve ben o ateşin kızıl dillerinin yüreğime her çarpmasında seni görüyorum. Bitmeyen güzlerin hüznünde, yorgun mekânların arasında dolanıyorum, selin ortasında ki damlaların emniyetinde.

Hançeremden çıkan, perdesiz, peçesiz çığlıklarımı duyuramıyorum. Gölgeli serinliklerde yalan olmayan sevdamızın kollarına uzanıyorum. Anılara sığınıp yol almaya çalışıyorum. Yorgun dervişin ayak sürümelerinde havaya karışan toz zerrelerinde zamanın yaşanmışlığını yaşıyorum.

Mazinin rüzgârında yıkanan güllerin kokularıyla sarmalanıyorum. Uçsuz bucaksız bir çölde olmayan sesimle sesleniyorum. Rüzgârın önünde sana ulaştırmaya çalışıyorum. Aşkın verdiği kudret ile ayakta kaldığıma inanamıyorum. Bu zamansız mekanda vardım ama yoktum.şizofren yaşamlar arasında bazen geçmiş, bazen de gelecekte yaşıyorum. Sahi, hangisi benim* hangi yaşantı bana ait?

Şubat soğuğuna meydan okuyan, mecalsiz güneş altında yürüyorum. Yürek tacirinin heybesine konan birkaç anı ve birde eksik cümleler var. Bir kutuya sığabilen az anının aslında ağır bir yük olduğunun farkına varıyorum. Aslında bunlar azlıkta yaşanan çokluğun izleriydi. Dokundukça acıyor, dokundukça kanıyor. Sen kokan gül hatmilerle sarıyorum kanayan yaraları. Dokunduğum her parmak ucum senin tenin oluyor. Gitmelerinle akan göz yağmurlarımla yıkıyorum kangrene dönen bu aşkın yaralarını.

Zamanın aynası kırılmış, geriye yaşananlardan bir tek gölge kaldığını görüyorum. Solgun bir yüz, feri sönmüş gözlerde silik bir suret. Birde idam sehpasında boynunda yaftası asılı beyaz giysileri ile sallanan AŞK sallanıyor. Suçunu bilmeden.

Hayatın duvara astığı boş aynaya bakıyorum, gelecek görüntülerden korkuyorum. Beklentilerim umutlarımı yok ediyor ve ben sensizliğe alışamıyorum. Zamansızlıkta az olan zamanım beni geçmişin kollarından sıyırıp almaya çalışsa da bir yanım hep orada kalıyor. Ucuz geleceklerde seni arıyorum.

Senin geldiğin yöne ben, benim geldiğim yöne sen gidiyorsun.
Söylenmemiş sevdanın cennet kokusunda
Duru bir su damlasında
İçinden ışık sızan gözlerde
Kor çağıran dağların kahverengisinde
Gözlerine sığdırıyorsun sevdayı…
İşte ben bu güneşte üşüyorum.
Kırık dökük eksik cümlelerle konuşuyoruz, söyleyebildiklerimizden fazlası içimizde kalıyor. Mum ışığında yıkıyorum görüntünü, göz süzgecinden geçiriyorum yürek hanemin odalarına buyur ederken seni. Su gibi yumuşak, dağlar kadar güçlü, güneş tayfı kadar renkli halin ile benliğimi dolduruyorsun. Vahada görülen serap olsan da bir anlık huzuru yaşıyorum.

Hüznün yorganına sarınıyorum, ellerim buz kesmiş, yüreğimdeki köz beni üşütüyor. Ruhunun haritasını yüreğim önceden söylüyor. Rengi kararmış bir firuze, içindeki aşkı anlatıyor, yalanlarla sahte sözlerle donanmış sevdayı. İzsiz adımların gölgesiz bedenlerinde yaşadığımı görüyorum.

Acılar büyütürmüş insanı, birde yalnızlık anlarında ki iç sesle konuşmaya başlaması…

26.02.2013
Fatma AVCI
Kayseri

Fatma Avcı 2
Kayıt Tarihi : 27.2.2013 01:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    bütün cümleler hasrete çıkıyor. unutulmak istenipte unutulmayan bir aşkın yaraları kanıyor üşütüyor olmalı. bir yere oturulmamayan hayatın hüzünlü duyguları. kaleme sağlık

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Fatma Avcı 2