Sensizliğin hançerlediği bir takvim yaprağı daha düşüyor dalından.
Bilinmedik beşinci bir mevsimde yüreğim.
Güneşin üşüttüğü titrek ellerim.
Ne zaman ellerim ellerine kavuşacak,
Hangi zaman dilimi birleştirecek gözlerimizi
Hangi zamanki gelecek gözlerinin o sessiz,o dumanlı
O dausılalı ormanında gezineceğim…
Ben size ne yaptım
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Devamını Oku
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Ani ve anlamsız çıkışların yıllara derin bir iz bıraktığı pişmanlıkları hatırlatıyor
Ani ve anlamsız çıkışların yıllara derin bir iz bıraktığı pişmanlıkları hatırlatıyor. Keşkeler sarıyor
Şiirlerin insanı geçmişe götürüyor. Ani ve anlamsız çıkışların yıllara derin bir iz bıraktığı pişmanlıkları hatırlatıyor. Keşkeler sarıyor
Saygı ile.. Şiir okurken dileğim, buluş dediğim imge ve simgelerin hoşluğuyla srmalanmaktır. Şairimiz Sıdıka ATEŞ'İN 'Hangi Soru' başlıkllı şiirinde dilediğimi buldum:
1) Hangi karanlık çaldı umutlarımızı?
2) Hangi dalga parçaladı sarhoş beynimizi?
3) Hangi günaha sığındık?
4) Virgüller cümleleri parçaladı.
Antoloji'de kayıtlı 'Girme Rüyama' başlıklı şiirimin girişiyle, bu güzel şiire eşlik etmek istiyorum:
'Sımsıkı ellerimizde
' Yeşil umutlar bayraklaşırdı
'Ve bakışmamızda çılgın arzular...
' Bir uğursuz gemei ayırdı bizi -biliyorsun-;
' Ben bu gemide kürek mahkumu.
' Ipıslak duygulara kenetlei dişlerim
'Ve kelepçeye bileklerim
........................
........................
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta