Bundan böyle, hangi şarkıyı dinliyorsun, hangi kitabı okuyorsun bilmeyeceğim. Gece yastığa başını koyduğunda aklına gelmeyeceğim belki bir daha...
Ellerin üşüdüğünde haberim olmayacak, ısıtmak istesem de...gözlerindeki yağmuru silemeyeceğim, neden ıslandığını sormadan.
Kim bilir hangi rüzgar okşayacak tenini benden habersiz.
Gelmeyeceğini bilerek yolunu gözlemeyeceğim heyecan içinde. Sen sevmesen de seviyorum diyemeyeceğim gururla. Kavuşamıyorsa sevgililer bir filmin sonunda, gözlerim dolmayacak, dinlediğim şarkıların sözlerinde seni aramayacağım belki bir zaman sonra, keşke de demeyeceğim ama sevdiğim için böylesine...
Uykumdan uyanmayacağım elimden kayıp gidiyorken karanlıkta; sesim çıkmayacak muhtemel, yırtmak istesem de geceyi...
Karlar altında kalmış bir kardelen gördüğümde, işte benim kardelenim, güneşten önce ben sarmalıyım onu demiyeceğim, bana dargın mısın hala bilmeyeceğim, bir gün geçersem her gün yürüdüğün sokaktan, bakışlarım seni aramayacak; dikilirsen aşk gibi karşıma, çarparsa yüzüme güzelliğin yumruk gibi, sorarsan hiç mi sevmedin diye, hiç vazgeçmedim ki diyeceğim cesaretle, sormayacağım da sen hiç sevmiş miydin geçmişte. Ölüm yanı başımda kol gezse de çekip gideceğim yine de kibrimden değil ama. Bilsem ki ihtiyacın var gerçek sevgiye...
bir kamyon yükü
anlam taşıdığı günlerdi
Kaldırımlar toz ve kağıt topakları
Ankara’nın