Gecenin zifirine baş kaldırıyor ateş böcekleri
karanlığın karşısında nurdan yana
kamaşır gözleri siyahın
nurdan ateşler kıvılcımlanır kalbine gecenin
ateş birtek karanlığa işler harını
karanlık ateşi kendine közler
ve ateş geceye süsler simasını
Elestten mahşere insan anaforları dokur kader
hayat tezgahında
güneş sabahın ihtiyarlığını yükler
rüzgara özgürlüğün savaşını veren ufuklara
bulutlar açar merhamet yüregini
hüzünlerin okşadığı yetimlerin saçlarına
Ana rahimlerine sahte hür sancılar düşerken
şah damarından kelepçelenir özgürlük
aceleci gafletin ortasına düşer ateşler
senlik benligin hatemesi tutuşturulur gözlerde
kibir kuşatmasında biçare kör dövüşlere tutuşur
mavi gezegenin rengarenk çocukları
Yalan içinde bir yalan daha tutsaklaşır
iki gerçeğe setre
bağ düğümünde bir ah akşam ezanında
dökülür yumuşak kalplerden şartlı tahliyeli inciler
avuç içlerine kurban kınası niyetine
dudak bükerek ağlarken günahkarlar
Mutlakiyet makamından bir tebessüm düşer yüreklerine
Yağmur tanelerinin düştüğü denizler misali
masum özgürlük umutlarını hasat eder topraklar
demet demet deste deste
özgürlük taşır melaikeler kainatın dehlizlerine
çatlar semanın kalbi
yedi kapı titrer bir seda yankılanır
minicik dudaklardan bir sesleniş
" kaldır artık başını yerden Anne
Toprak ateşe yasaklandı
Ölüm sessizleşti
Gözyaşı özgürlüğüne ağlıyor "..
24.03.2013
Muharrem KüçükKayıt Tarihi : 16.11.2013 17:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!