Kim bilir hangi mevsimi yaşatıyordu insana yüreği,
Sonbahar gibiydi gelişi,
Yaprak yaprak dökülürdü yollara,
Ve incecikti yağmur gibi,
Gülüşleri gökyüzüne asılı yağmur bulutları,
Asılmıştı dudaklarına,
Ve dökülürdü gülüşleri her güldüğünde damla damla.
Gülüşünde dudaktan ayrılmanın hüznü,
Ve insana kavuşmanın mutluluğu vardı.
Sanırım onun mevsimi sonbahardı.
Oysa teni bembeyazdı,
Karlı bir kış günü gibi,
Bakışları insanın gözlerinde donardı,
Gülüşleri bir anda perde perde solardı,
Gözyaşlarıyla insanın içine akardı,
Ve hep yalnızlığı kendi içinde yaşardı,
Her akşam bir köşede oturup,
Dolar dolar ağlardı,
İçinde koca bir kışı yaşardı.
Ve neşelenirdi sonra,
Her mutlu birini gördüğünde,
Çiçekten böcekten hoşlanırdı,
İlkbaharda çiçeklerden toka takardı,
Mutluluk giyerdi allı yeşilli,
Yıldızlara anlatırdı sonra düşlerini,
Ve başkalarının yıktığı hayallerini,
Bardağın hep dolu tarafını görürdü,
İçi kıştı ama dışı hep,
İlkbahar görünürdü.
Her mevsim vardı işte biraz biraz,
İlkbahar, kış, sonbahar ve yaz,
Bir an da gülüşlerine vurdu bir ayaz,
Düştü yollara bir gece vakti,
Bıraktı öylece dert içinde beni,
Acıdı bir ara sanki hâlime duraksadı,
Sonra bir ırmak gibi aktı gitti hayatımdan,
Aldı yüreğini ve yüreğinden düşenlerini,
Ardına bile bakmadan gitti,
Kim bilir hangi mevsimi yaşatıyordu insana yüreği,
Kimse çözemedi onu, kimse anlamadı hangi mevsimin çiçeğiydi.
Kayıt Tarihi : 5.5.2013 10:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!