Nedir sende bu neşe?
Büyük müjdemi aldın?
Yine döndün mü köşe?
Bu işte namlar saldın!
Ciddi koyuldun işe!
Nail oldun çok düşe.
Kaldı geri, kaç köşe?
Dünyaya fena daldın!
İhtisaslar yapıldı,
Diplomalar asıldı.
Enen epey kasıldı!
Kaçıncı köşe oldun?
Bu kaçıncı tezindi?
Biten hangi yazındı?
Kaç onuncu güzündü?
Galiba yaşlı oldun!
Doktoralar bittimi?
Bunca unvan yettimi?
Borun epey öttümü?
Zirveye yolcu oldun!
Artık prof olursun,
Son rütbeyi alırsın!
Sanma orda kalırsın!
Makam aşkıyla doldun!
Şimdi sekiz köşesin,
İçin dolu neşesin!
Tıkır gibi her işin,
Yüksek makamlar aldın.
Oynuyorsun parayla,
İsmin geçer hep”bey’le”.
Bağı kestin sen köyle,
Entel şehirli oldun!
Eyvah bitti köşeler!
Sona erdi neşeler.
Baston yeri eşeler!
Yetmiş yaşında oldun!
Her köşede Azrail!
Açmış ağzını kabir.
Sana yakışan tabir;
“Şimdi papazı buldun”.
Ne iman var, ne amel!
Fani imiş, her emel.
Kabrin başına çömel!
Sen artık yolcu oldun.
Gördün asıl köşeyi,
Zayi ettin neşeyi!
Nasıl yordun o şeyi?
Kabirde türap oldun!
Ruh çekildi hesaba,
Koca ömür sırf heba!
Davranılır çok kaba,
Sevapsız helak oldun.
Var önünde çok köşe!
Gidersin kalka düşe.
Şaştın epey bu işe,
Mahşerde berbat oldun.
Sırat önde uzanır!
Onu geçen kazanır.
Orda seni kim tanır!
Cesedin od’a düşe!
Sekiz köşeymiş cennet.
Görünüyor gayet net.
Nar içinde her cinnet!
Cinnetler sana neşe!
Kayıt Tarihi : 10.4.2007 21:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)