Hangi kitabın adaletinde yazıldı bu hikâye?
Sevenin sustuğu, terk edenin azâd olduğu...
Ben sana bir ömürle geldim,
Sen beni bir vedayla yıktın.
Adını andıkça üşüyen bir ömür kaldı geride,
Adını sustukça kanayan bir dil...
Ey gönlümün tan yeri,
Ey içimde geceye dönmüş gündüz!
Ben seni kalbimin en kırılgan yerine koyarken
Sen beni, en hoyrat vedanın eşiğine bıraktın.
Söylesene, hangi duanın içinde yer bulur bu haksızlık?
Hangi ayet, hangi şiir, hangi kader
Beni böylece yarım bırakabilir?
Bir duvar gibi sustum yıllarca,
İçimde yıkılan her kelimeyi
Sana söylenememiş bir sevda yaptım.
Ama sen
Ey kalbime harf harf mezar kazanan sevgili
Gülüşünle kandırdın,
Sessizliğinle öldürdün beni.
Ben sana inandıkça eksildim,
Sen beni unuttukça çoğaldın...
Ne garip terazidir bu aşkın terazisi?
Sevdanın yükü hep sevenin omzuna mı düşer?
Ve vefa, yalnızca birinin alnına mı yazılır?
Şimdi geceler uzun,
Ve ben, yalnızlıktan değil
Haksızlıktan üşüyorum.
Sana değil,
Sana duyduğum o temiz inanca kırgınım.
Çünkü sen değil,
Senin suretinde saklanan yalandı bana acı veren.
Ey aşk!
Ey adı konmamış mahkeme!
Ben hangi suçu işledim de
Bu kadar yandım,
Bu kadar sustum,
Ve bu kadar unutulmaya mahkûm edildim?
Hangi kitabın adaletinde yazılı
Bir kalbin,
En çok sevdiği tarafından paramparça edilmesi?
Söyle!
Ey vicdanı suskun sevda...
Ey hükmü okunmamış ayrılık...
Ben artık ne affedebilirim seni,
Ne de unutabilirim kendimi.
Bu şiir,
Sana değil…
Benim içimde hâlâ titreyen o yaralı çocuğa.
Çünkü en büyük isyan,
İnsanın kendine bile anlatamadığı aşktadır.
Kayıt Tarihi : 22.4.2025 22:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kalbimin boynu bükük sorgusudur bu
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!