'Gerceği gör' diyorsun
Hangi Gözle görecek?
Var mı haktan nasibi,
Adil karar verecek?
Yüz kara, vicdan kara,
Bir uzuvda bin yara...
Kucak açan onlara
Cennete mi girecek?
Aka kara girdikçe
Şeytan akıl (!) verdikçe
Bu cehalet sürdükçe
Bu keşmekeş sürecek!
Kayıt Tarihi : 12.11.2005 09:36:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Leyla Şahin, AİHM'nin kararının başörtüsü sorununa son noktayı koymadığını, tam tersine yeni bir süreç başlattığını belirterek, 'AİHM beni bir figüran olarak kullandı, siyasi çıkarlarına uygun bir karar verdi' dedi.
# AYŞE OLGUN
Başörtülü olduğu için öğrenim gördüğü İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 5. sınıfındayken uygulamaya başlanılan başörtüsü yasağı neticesi eğitimine Türkiye'de devam edemeyen Leyla Şahin'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) yedi yıldır görülen davasının reddedilmesi üzerine konuyla ilgili açıklama yapan Şahin, AİHM'nin bir takım siyasi hesaplar uğruna hukuku ihlal ettiğini söyledi.
Tün Türkiye'ye gelen Şahin, düzenlediği basın toplantısında AİHM'nin verdiği red kararıyla başörtüsü sorununa son noktanın konulmadığını tam tersine yeni bir sürecin başladığını söyledi. AİHM'nin kararını değerlendiren Şahin, AİHM'nin bu kararı verirken kendisini bir figüran olarak kullandıklarını kendi durumunun gözardı edildiğini ifade etti ve şunları söyledi: 'Türkiye'de uygulanan başörtüsü yasağının Türkiye şartlarına uygun gören bir mahkeme maalesef insan haklarının verenselliğini hiçe saymıştır. AİHM'de benim durumum incelenilmemiştir. Benimle ilgili gerçeklerle bağdaşmayan gerekçeler ileri sürülmüştür. Başörtülü olarak kayıt yaptırdığım ve 5 yıl boyunca başörtülü olarak eğitim gördüğüm yani başörtümle sorumsuz bir şekilde eğitim görmem mahkemece görmezlikten gelinmiştir ve okulda uygulanan başörtüsü yasağını bildiğim iddia edilerek başörtülü olarak okuyamamam yönünde bir dayatmada bulunulmuştur. AİHM bir takım korkularını endişelerini adalet duygularının önüne geçirerek siyasi bir karar vermiştir. Hiçbir dayanağı olmayan korkularına karşı beni adeta bir figüran olarak kullanılmıştır. Yani hukuku birtakım siyasi hesaplarına kurban etmiş, çifte standart uygulanmıştır. Böylece kamuoyunun vicdanında adalet duygusunu yaralamış güvenirliliğini yitirmiştir.'
Kadın haklarına aykırı
Uluslararası bir kurum olan BM İzleme Örgütü Raporu'nda Türkiye'de başörtüsü yasağı yüzünden binlerce başörtülü kız öğrencinin eğitim hakkının ortadan kaldırıldığının belgelerle ortaya konulduğunu hatırlatan Şahin, 'Buna rağmen AİHM bu kararıyla temel bir insan hakkı olan ve sözleşmeyle de güvence altına alınan eğitim hakkına sahip değiller. Önce başlarını açmalılarki insan olabilsinler ve evrensel insan haklarından istifa edebilsinler. Bu gerici ve ayrımcı tutum adı 'insan hakları' olan bir mahkemeye hiç mi hiç yakışmamaktadır' diye konuştu. Mahkemenin bu kararıyla tarih karşısında büyük vebal altına girdiğini ifade eden Şahin, alınan bu kararın aynı zamanda Türk kadınına ne giyeceği yönünde kararı tüm dünya kadınlarından farklı olarak kendisinin vermeyeceği yönünde bir hüküm getirdiğini belirtti. Şahin, 'Mahkeme okulda başörtü takılmaması gerektiği yönünde bir karar verecek bizlerin ne giyeceği yönünde karar veremez. Ayrıca bu karar kadın hakların da hiçe sayılmasına ortak olmuştur.'
Galile gibi tarih beni haklı çıkaracak
Mahkemece verilen kararda kullanılan Türkiye'e özel şartlar altında' ifadesiyle uygun görülen bu yasağı nbir an önce Türkiye'de çözülmesi gerektiğinin altını önemle çizen Şahin, 'Türkiye, geleceği için hedef seçtiği Avrupa ülkelerindeki gibi kendi gençlerine cesaretle güvendiğini göstermeli ve bu yasağı bir an önce kaldırmalıdır. Böylece insan hakları konusunda Avrupa'dan farklı standartlara ihtiyacımız olmadığı açıkça ortaya konulmuştur olacaktır' şeklinde konuştu. Mahkemenin verdiği bu kararla başörtüsü konusunda yeni bir süreci başlattığını da ifade eden Şahin, 'Artık başörtüsü yasağıyla ilgili daha çok şey konuşulup tartışılacağı yeni bir süreç başlamıştır. Yasak devam ettiği sürece sorun var demektir ve bu sorunun çözümlenmesi gerekmektedir. Ben bu bağlamda haklılığa olan inancımı hiç bir şekilde yitirmedim. Tarihe bakıldığında mahkemelerin de yanlış karar verdiği görülmektedir. Tarihsel gelişim sürecinde bu tarihi yanlışlar düzeltilmiş ve haklının hakkı iade edilmiştir. Ben de bu konuda tarihin beni haklı çıkaracağına inanıyorum. Tıpkı Galile gibi tarih beni de haklı çıkaracaktır.'
(Yenisafak 12.11.2 5)
TÜM YORUMLAR (1)