Sabaha zor uzanmış bir gece sonu… Ve tanyerinin kızıl aydınlığının sarmalandığı uzak tepelerde yapraklara kar serpintileri tutunmuş, farklı bir beyazlık ve tan zamanı.
Uykusuz ve yorgun bir gece sonu… Somut olmayan ve kendi aralarında dalgalanan düşünce yığınları, öbek öbek sırasını beklercesine, bir resmin karesine ortak olmuş puslu görüntüler zamana ortak oluyor…
Ve ben her karenin düşünde dolaşırken, içimdeki acılanmaların sırası şaşmış sanki…
Birbirine üstünlük yarışındaki geçmişin unutulmaz anıları ve yaşanmışlıkların düş yorgunu hatırlanışları…
Şimdi kim bilir hangi çocuğun gözlerine yapıştı umutlarındaki parlaklık ve hangi çocuk ağlayışlarında ortaklaşa ağlayışlarımız…
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman