Hangi Buluttasın Şiiri - Ayşen Kütükoğlu

_ Kızım saat kaç..?
_ İkiye on var anne...
_ Off..! daha iki olmamış..
_ Hadi biraz uyu anne...
_ Ah bir uyuyabilsem...

ah,bir uyuyabilsen anne,bir uyuyabilsen..
gecenin sıkıntısını,
yorgun bedeninden alıp,
yumuşacık bir yorgan gibi
üzerine uykular örtebilsem..
şu bir türlü ilerlemeyen
akreple yelkovanı
bir çırpıda döndürebilsem..
ah annem...
dikenli bir tel gibi,
bedenine dolanan ağrıları,
söküp alabilsem..
ellerin kanamasa...
yüreğin kanamasa...
topuğun kanamasa...

_ Kızım,saat kaç..?
_ Üçü yirmi geçiyor anne..
_....
_ İlacını vereyim mi..?
_....
_ Karnın acıktı mı..?
_....
_ Anne...

çok mu ağrıyor yüreğin,
çok mu uzak gençliğin,
sabah kadar uzak mı anne,
sabah kadar uzak mı..?
öyle dalıp gittiğinde,
neler düşünürsün bilmem ki..?
belki bir zamanlar,
gözlerinde çocuk ürkekliği,
senin de ellerinde bahar,
ah o zaman,
ne çabuk geçerdi değil mi akşamlar..?

hep anlatırdın ya hani,
çocukluğunu,ilk gençliğini..
anneannemin unuttuğu bulaşık suyunu,
teyzemle,çorba sanıp içtiğinizi..
hani mahalleden,
ince uzun bir oğlan,
sevdalanmış sana uzaktan,
garip bir hüzün çökerdi yüzüne,
O'nu ne zaman anlatsan,
hani,gelin olduğunun senesi,
ölüp gitmiş o ince hastalıktan..
hatırladın mı anne..?

_ Kızım be saat kaç..?
_ Dörde geliyor anne..
_ Off,daha sabaha çok var..!

ha gayret anne,
birazdan ağaracak gün,
ablamlar gelecek,komşuların gelecek,
birazdan sabah gelecek anne,
sabah gelecek...
evlatların,torunların,
bayramların gelecek..!

_ Ah be kızım,
şöyle bir kalkabilsem,
yüzümü kendim yıkayabilsem...

garip anam benim,cefakar anam,
tam altı evlat büyütmüş,
altı kez uçurmuşsun yuvadan..
payına hep telaşlı sevinçler,
çoğul hüzünler düşmüş yaşamdan..

_ Kızım,ben ölürsem 'kurtuldu' deyin,
sakın ağlamayın ardımdan..

böyle söyleme anne,
sakın bir daha söyleme..
hem burası yoğun bakım değil,
sana yalan söylemiş hemşire,
bak hepimiz yanındayız,
tamam bir daha bırakmayız,
söz,girmezsin diyalize de..!
öyle gücenmiş çocuklar gibi bakma anne..
bak en sevdiğin pastadan getirdim,
merak etme,balkonda ki laleye de su verdim,
abim de geldi,sen uyuyordun,görmedin,
tamam tamam odun da var,atarız sobaya,
yeter ki sen öyle bakma bir daha,
öyle mahsun,öyle çaresiz,
öyle gidecek gibi bakma..!
anne..............

anne,duyuyormusun..?
bak dumanlandı Uludağ,
buza kesti Alacahırka,
bugün düşmedin değil mi..?
soban yanıyor mu..?
topuğun geçti mi..?
bilmem ki,hangi buluttasın,
gözlerin,ellerin,yüreğin nerde..?
şimdi orda...
orda saat kaç anne..?

21 NİSAN 2001