Yoruldum artık karşılıksız sevmekten
Kapının önünde seni beklemekten
Arkandan gözyaşı dökmekten
Yoruldum birtanem seni sevmekten
bir fotoğraf karesine benzer hayat
donu, sade, sahte ve duygusuz
herkeste bir gülümseme vardır
kimi içten, kimi sinsi, kimi sahte gülüşler
bazen insan fotoğrafı tercih eder gerçeğe
hatırlarmısın anne doğduğum o günü?
ne hissettin acaba mutluluk, huzur, acı?
bilseydin bu kadar acı çekeceğimi
getirir miydin dünya ya anne?
ilk adımda, ilk konuşmada,
Yağmur damlası düşüyor yere
Avucuma almak istiyorum
Belki kokun vardır diye
Koklamak istiyorum
Bir yağmur damlası olmak isterdim
Benle ağladı gökyüzü gidişine
Bir veda edemedim ben sevdiğime
Gitme diyemedim, gitti benden
Benle ağladı gökyüzü gidişine
Sarılır ana Mehmetçiğine doya doya
Uğurlar oğlunu 15 aylık bir yolculuğa
Çeker kokusunu sızlayan yüreciğine
Her ana bir Mehmetçik anasıdır aslında
Bazen davullarla yollanır Mehmetçik yolculuğa
Yağmur yağıyor dışarıda
Aynı bina içindeyiz ama sen yan odada
Belki sende izliyorsun yağmurla yerin aşkını
Ama aynı şeyleri düşünmediğimiz kesin
Sen onu, bense seni
Nefret ettim kendimden, kalbimden
Aynalara küstüm senelerce, aylarca
Ağladım sessiz gecelerce
Bir sen görmedin kara gözlüm, bir sen
Nerede bulsam kuytu, gizli bir köşe
pembe panjurlu hayallerim vardı yerini karabulutlar aldı.benimde bir zamanlar umutlarım, düşlerim vardı.hayattan beklentilerim vardı..şimdi nerede bilmiyorum bile. arıyorum ama bulamıyorum.yerini annemin hayalleri aldı. pembe panjurları varı. üstünü düşlerimle süslemiştim. kapatırdım panjurları içeri girmezdi karanlık. uzak tutardı düşlerim, hayallerim onları. bir gün biri geldi açtı panjurları kim yaptı bu kötülüğü bilmiyorum ama pembe panjurlarımın yerini annemin hayalleri aldı. çocukluk hayallerim vardı. ama sadece hayal olarak kaldılar.ben farkında olmadan olgunlaştım. dışarda top peşinde koşmam gerekirken ben annemin hayallerinin peşinde koştum. yoruldum ama dinlenemedim. ne zaman dinlenmeye kalksam bir el dürttü beni hep koş dedi doş annenin hayalleri yüksek. dahaönünde koşulacak çok yol var.hep koştum o yollarda arkamda pembe panjurlu hayallerimi bırakarak. koştum ben asla iyi olamadım ama. hep utanç kaynağıydım. ben ne zaman zirveye çıktığımı sansam zirve benden uzaklaşıyordu. yolun sonu yyoktu. yol kenarında suran pembe panjurlu hayallerime, kırmızı topuklu ayakkabıma hep baktım.yanlarına hiç gidemedim.çünkü koşulacak çok yol vardı. artık göremiyordum hayallerimi. kendi doğrularım yok oldu annemin doğrusunda koştum. hep gözyaşı hep keder bıraktım arkamda. bir gün gülemedim, gülmeye vaktim yoktu, eğlenmek yoktu. ne zaman gülsem annemin yolunda gerliyordum. pembe panjurlu hayallerim vardı. şimdi nerdeler acaba çağırsam gelirler mi annemin hayallerinin yanına gelmezler belki. unutmuşlardır beni belkide. pembe panjurlu hayallerim vardı. yerini uykusuz geceler, ağlamalar, umutsuzluklar aldı.birçok şeyi unuttum annemin doğrusunda mesela sewgi ne dekti bu. nasıl bir duyguydu yada gülmek yakışırmıydı bana, acaba kalemlerle topladığım saçıma bir parça umut durdururmuydu acaba dökülmelerini. ellerime bakıyorumda yaşıtlarımınkine hiç benzemiyor. onlarda da izi var bu benden uzak hayatın.hele gözlerim pembe panjurların arasından bakarken parlardı umutla. şimdi bakıyorumda aynada sadace karanlık dipsiz bir oda var gözlerimde, parlamıyorlarda sanki artık eskisi gibi. yüzüme bakıyorumda gülmeyince sanki bana ait değil. olsun benim pembe panjurlu umutlarımla süslediğim hayallerimin yerini anneminkiler alsın. annem mutlu olsun. benim kaybolan hayatım, gençliğim, umutlarım ve pembe panjurlu hayallerim olsun.....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!