Her kalpte bir hançer gizli, her elde görünmez bir izi,
Ne altından işlenmiş tastamam ne demirden ne de tunçtan bir sızı.
Kimi duasıdır taşır koynunda, medet umar varlığından,
Kimi öperek saklar, içli bir şiirin en mahrem, en kanayan mısrasında.
Bir bakışla deşilir en masum rüya, gözbebeğinde tufanlar uyanır,
Bir sükûtla kanatılır vefasızlık, sözcükler kuyuya iner, zehirle boyanır.
Her hecesi bir başka ruhu boğan görünmez bir iptir artık,
Ve sevda, kapısı kine mühürlü, anahtarı kayıp bir zindana dayanır.
Zamanın rüzgârı okşar yitik sevdaların külden yüzünü,
Bir fısıltı titrer semada: "Ey insan, neyle kanattın özünü?"
Cevap, gül rengine bürünmüş o ezelî, o muammalı suskunluk.
El mi kalktı hançere, yoksa kader mi eğdirdi boynunu kulluk?
Çünkü her ihanetin gölgesi, bir başka ihanette alır soluk,
Sevgi ölür bazen, lakin en önce güven, o çıplak, o mahzun melek kovulur.
Ruhu kabuksuz bırakan, ilk o düşer can evindeki köz doluluk.
Ve kalır geriye: Herkesin sanık, vicdanın hâkim olduğu bir sorgu, bir sonsuzluk.
Masumluk yoktur bu öyküde ne sende ne bende ne de onlarda,
Yalnızca farklı maskeler takmış, yaralı tanrılar, düşmüş melekler bu diyarda.
Ruhumla iniltiye durmuş, sorarım şimdi o görünmeyen Cana, o Yâr'a:
"Ey Hafî! Hangi aşk kurtarır bizi kendimizden, hangi yara açılır vuslata?"
Ben seni değil, suretinde gizlenen o ezeli hakikati sevdim,
Zira hiçbir fani yakamazdı ruhumu böylesine, ancak O’nun ateşiydi bildim.
Ya Rab! Sen ki firak ile imtihan eder, aşkınla diriltirsin her zerreyi,
Ne af ne intikam, talebim sâdece levhinde yazılı olan o kutlu sır idi.
Mansûr gibi "Ene’l Hak!" diye haykırmak geçer içimden, lâkin susarım,
Bilirim, bu nida yalnızca benliği yok edenlere bir harf, bir iz bırakır, kanarım.
Ey aşk, ey cehennemle cilveleşen ilahi nur! Kılıcını kuşanan her âşık,
Aslında kendi nefsini parçalar; kurban, celladına rahmet sunar, olur barışık.
Susuyorum şimdi… Bir dervişin sabrı, bir müridin teslimiyetiyle kalbim,
Ya Hayy, Ya Vedûd, Ya Bâkî! Al bu yorgun, bu yaralı kalbi, kabul et Rabbim.
Ser onu arşına, huzuruna… Kime yâr ettiysen onu, ona sonsuz selâmet,
Bana ise sırlarının kapısını arala, bitsin bu hasret, bu nedamet.
Kayıt Tarihi : 13.6.2025 23:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!