Rode
Olur öyle şeyler, ayrılık olmaz yerden vurabilir.
Kuşlar zamansız mevsimlerde göçebilirler.
Rüzgar küsebilir, ağaçlar çatlayabilir orta yerinden.
Olur öyle şeyler Rode.
Fırtınada çatısı uçmuş bir ev gibiyim, yıllanmış şaraptan kalma sarhoşluk var üstümde.
Defalarca kez tekrarlanmış cümlenin unutulmuş haliyim.
Çölleşmiş denizin yosunlaşmış sahilinde, kör kuşların talihsizliğine susuyorum.
Savrulabildiğimce savruldum.
Gidebilseydi içimde senli hisler, bir kuşun göç edeceği zamana bırakırdım.
Dünyanın evrimine kafa tutmuş olmalı yalnızlık, şeytandan kopma tüy gibi,
Bir şarki dinlerken, öyle uzak bir şehirde gömüyorum ki kendimi.
Fakat güzellikler dışında hüzün ile boğuşuyorum,
Elbette sorun bunlar.
Güzellikler ile kalmak ister insan.
Kırık bir fay hattı var kalbimde.
Ne vakit zelzeleye tutulsam o vakit tövbe diyorum.
Gökyüzüne aşığım , yağmur damlalarını izlerim
Satır satır maviye boyar, yeşile yatarım kirlarin
Dere yataklarını izler , uyuklarim yorgansiz çimlerde
Ne güzeldin sen, üç dilim ekmeğim, bir avuç suyum.
İstemiyorum senden başka bir kat gömlek.
Ben sensiz kalmaya yaşarım, bunun ölümden başka ne farkı var?
Çok sıcak havalarda denizler kalsın, sahiller iltihap kapsın.
Sen yoksan çok ölüm görür gibiyim.
Alsınlar benden herşeyi, hepsi bir sen etmez bilirim.
Şehirler girecek aramıza.
Sesimiz düğünlenecek, köprüler yıkılacak, boğazlar patlayacak,
Sesleri kesilecek ırmakların, kopacak bir deniz fırtınası, lodoslar ucuracak ağıtlarımızı.
Bunları herkes duyacak, sen farkında bile olmayacaksın.
Nefeslerimiz karışacak mesafelere.
Kelimeleri öldürmüş olacağız, uğurlayan kimseler olmayacak sensizlik dolu tabutları,
Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun
Çocuk hislerimden, geç kalmış korkumdan öpüyorsun
Şubatın soğuklugundan , Eylül'ün güzelliğinden öpüyorsun
Sen bende siyah a bürünmüş gizlilikten öpüyorsun,
Katran tutmuş öfkemin , sabırından öpüyorsun
Geç gelen uykumun erken kalkma kefesinden öpüyorsun
Sende ağlıyor musun ?
Yol boyu gördüğün çiftlerin verdiği acı ile doluyor mu gözlerin
Ağlamaklı oluyor mu hiç konuşmaların
Senin de miden bulanıyor mu ?
Gece çökünce ,uykularından ağır geliyor mu yalnızlık.
Sende birilerine benzetip küt pat oluyor musun ?
Boğulu camlara seni çizerken ,
Ellerim üşüdü yokluğuna
Öyle bir çaresizlik kaidesi içindeyim ki,
Yıldızları sayıyorum
Sesim , yutkunmama izin vermiyorken , çığlıklarımı duydun mu hiç ?
Afili bir alacakaranlık yalnızlığı,
Seni nasıl sevdigimi bilseler eğer
, dar ağacı kurarlar anında
Kıskançlık dizilerini yazarlar ,
Ölüme taş yağdırırlar , nimet vermezler .
Bir yusuf peygamber gibi kuyu boylarlar bana .
Kazara yitirirler hayatımı ,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!