Ümitlerime bahçe açtım,
Yeşersin diye.
Düşlerimi denize saldım
Gelişsin diye.
Sevgimi rüzgara verdim
Dağılsın diye.
Sonra...
Sonra geldi bir gizli el,
Silip süpürdü hepsini de.
Boşverdim,
Aldırmadım yine de;
Ben bir yolcu
Dünya bir han nasıl olsa diye.
Pekiii...
Bu hanın hancısı nerede?
Kayıt Tarihi : 17.11.2007 02:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hz Nuh peygamber 950 sene yaşamış,,sormuşlar ne gördün bunca sene..
bir han gördüm demiş bir kapıdan girdim bir kapıdan cıktım,,
tabi bir kapıdan diğer kapıya kadar cok sey görecektir insanoğlu,,iyileri kötüleri..
sanırım hancıyı kapının öbür tarafında görecegiz!!!
aklıma bir kıssadan hisse geldi ,,
Bir inkarcı, alimin birine şu üç soruyu sorar:
1- Allah varsa bana göster.
2- Her işi Allah yaratıyor da neden suçlu ceza görür?
3- Şeytan ateşten yaratıldığı halde ona cehennem ateşi nasıl etki yapabilir?
Alim bu soruları soğukkanlılıkla dinler. Sonra da yerden bir kerpiç parçası alıp inkarcının başına vurur. Başı yarılan inkarcı soluğu mahkemede alır. Hakim, alime sorar:
- Bunun başına kerpiç vurmuşsun öyle mi?
- Bana üç soru sormuştu, ben sorularına karşılık kerpici vurdum.
- Nasıl?
- Anlatayım. Allah varsa bana göster demişti. Başının ağrıdığını iddia ediyorsa göstersin. İkinci olarak da her şeyi Allah yaratıyorsa suçlu neden ceza görsün dedi. Madem ki niçin beni mahkemeye veriyor. Üçüncü olarak da ateşten yaratılan şeytana cehennem ateşi nasıl etki yapar diye sordu. Cevabını aldı. Topraktan yaratılan kendisine, yine topraktan olan kerpiç nasıl etki yapıyor?
Bu cevaplardan sonra alim beraat eder.
hakkınızı helal edin uzun oldu biraz,,
gurbetten sılaya
selam ve dua ile...
TÜM YORUMLAR (41)