öyle acımasız akar ki zaman
geride otuz üç saniye kalan
üstü durgun su altı çağlayan
saçlarına aklar düşünce anlar insan
ne çok şey sığdı oysaki
sevgi nefret acı hasret
her gece atarım sokaklara kendimi
bir başıma soğuk buz gibi her yer
rüzgar kırbaçlarken yüzümü
bir an hayalin gelir karşıma
sonra söverim zamana
arsızca
riyakar gecelerde arsız sevdalar yaşadım
kiralık gönüllerde bedelsiz aşklar
karanlık şehirlerde satılık sevdalar yaşadım
sarhoş geceler gördüm bitmiş bakışlar
şimdi ben bilirim kimin ne olduğunu
dosta can düşmana yar olurum
bu şehir ölüme sevdalı
bu şehir ölümüne sevdalı
her yanı bin parça bıçak kesiği
her yanı kan
bu şehir ölüme sevdalı
anlayamaz insan
bahar kokardı sevdam yağmurlarım vardı
sen gelince çiçekler açardı
dünümün sonrası yarınımın öncesi
yalanmış masalmış her şey
dünde anıları sevdim
yarınlarda hayelleri
bırak yaşadıklarımız mutlu kalsın
ihanet etme sevgine gün gelir hatırlarsın
aklına gelir ağlarsın
hüzün duyup acı çek istemem
bırak sevdamız mutlu kalsın
sen çölde kum tanesi
aslında bende bilmiyorum kim olduğumu
benliğinin bencilliğinde kaybolmuş yalnız adam
mutlu gibi duran
hüznü mutluluk sanan
her gördüğüne aldanan
düzenin bencilliğine uyan adam
ölmek için bir kurşun yeter
ya sevmek için kaç kurşun gerek
sevda uğrunda yaşadık biz
anlamazsınız
örümcek ağları sarmış yüreklerinizde
kıramazsınız zincirlerinizi
gözlerin gözlerimde sabahçı
hayalin yüreğimde nöbetçi
gecemin sevdalısı hayalin firari
dört duvar yalnızlık
hasret türküleri çalıyor odamda
anlamsız bir heyecan geliyor sonra
gidiyorum artık
arkamda bir buruk veda
geç kaldım yine mutluluğa
saati kurmuştum oysaki
ha unutmuşum benim saatimde yokki
mutluluğun vakti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!