Hamuru Nurdan
Ey! Hamuru Nur'dan Yiğit,
Gök kubbeyi yaran şimşek gibi keskin kılıcın;
Yırtamaz mabedimin perdesini, destursuz..!
...
Ey! Kanatlı süvari;
Bitap düşen ruhumun kalmadı mecâli!
Soldu, yorgun düşen gözlerimin feri...
Gece şafağı bekler gibi, beklerim seni,
Gün ışırken kararır umudum!
Her günün akşamında yeni bir halka elimde
Bu son halka olsun Ya-Rabb! Dualar dilimde...
Gördüğüm rüyâ dualarımın kabulü,
Yangın yüreğime bahşedilmiş armağan...
***
Bir ses gelir kulağıma usulca
Yayılır zerrelerime bahar;
Su! Su! Su..!
Kelebek saflığında uçar kanatlanırım
Coşkulu ırmaklarda, nehirlerde arınırım...
İsterim ki, hiç susmasın! Kulağımda o ses kalsın;
Su! Su! Su..!
Kısadır düşlerin süresi, gerçeğe uyanırım!
Kırık olsa da yüreğim;
Tevekkül içinde suskun beklerim.!
Her sabah;
Boynumdaki zincire bir halka daha eklerim...
...
Yok bu Âlemde nasibimiz
Ruz-i Mahşere kaldık...
Bilmem ki; nedendir!?
Nedendir böylesine yakınken, uzak kalmak...
Gülün fıtratında mı vardır yaralamak;
Yoksa bülbüllerin kaderi midir yaralanmak?
23.03.2011 / Metanet Yazıcı
Kayıt Tarihi : 10.12.2012 02:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öyle bir bekleme ki bu, 'umudun zaman zaman kırılmasına' karşın, 'ruz-i mahşere' kalacak kadar derin bir sevgiyle, boyun eğmişlikle karşılanabiliyor..
Çok etkili, ruhu derinden sarsan bir şiir... Kutluyorum Metanet Hanım..
Ne elde varım var ne sim ü zerim
Behçe zevkim hub güzeli severim
Cennetin şöhreti aşktan dediler
tebrik ederim
Sivas'tan selamlar
Bu güzel şiirinizi
Canı gönülden kutlar
Başarınızın daim olması ve
Daha nice paylaşımlar dileğiyle
TÜM YORUMLAR (3)