Gölgem benden daha gerçek
Gölgem benden daha güzel
Hadi gölgemin resmini çizdir bana
Ve beni gölgeme çevir.
Hasretin ateş denizinde mumdan bir gemiyle
Sana geliyorum
Gal-u Bela’dan beri.
Ve hiç bitmeyecek bu yolculuk
Her buluşumda
yeniden yitirmeye mahkum olduğum...
“Şeytan düğünü vakitlerde sev beni
Bütün ikindileri sil yüzündeki
Ve bütün boyutsuzluklarını takın
-bir yıldız gibi göğsüne-
sesinin rüzgarını sal gece yarılarına
Ne olur kurma saatleri
GÖÇ
Bizi nereye götürdüğünü bilmediğimiz bir yoldayız.
Önümüzden, ömrümüzden geçi geçiveren
suskun yüzlü kervanlar.
Kendimi tanımlayamam
Farzet ki
On dokuz ya da yüz doksan kareli
bir bulmaca
Ne farkeder
Sen,
Günlerdir gidip gelmekte yaşamın
Voltaların tutuklu adımlarında.
Ne şiir yazmak, ne resim yapmak,
Ne de gömleğinin karelerini saymak
Kurtarabilir seni bundan.
Yalnızlığının en çıplak zamanındasın çünkü
Çalınmış günlerdir artık yaşadıklarımız
Sonsuzluğun kapı aralığında
Bak gitgide büyümekte çember
Mevsimler bile güz isyanında
Ölüm gibi kokuyor gece.
Yıldızlar gökyüzünün oltasına isyankâr şimdi.
Kentin ışıksızlığı düşüyor yüzüme,
Ve terkediyorum yüreğimi.
Yurdumun tüm sınırları
bombalanmış
Güvencesi olmadan uykuya dalamayan
Yetim bir ütopyayım.
Gün ışığında yıkıyorum önce yüreğimi
Sonra bırakıyorum çınar kokulu bir yaprak gibi
duru pınarlara
Sürükleniyor yüreğim köpüklerle sevişerek
Bir taşa dayıyor sırtını
Aldanıyor yosunun büyüsüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!