Hamitabat Gülü Şiiri - İrfan Yılmaz

İrfan Yılmaz
87

ŞİİR


223

TAKİPÇİ

Hamitabat Gülü

Tılsımlı gül kıyıp durdu, can evimi lime lime
Adı gizli, çift heceli, dilime yasak kelime
Nutkum tutuldu görünce, bir kalem verin elime
Hamitabat gülün gonca, arar oldum yıl boyunca
Tılsımını bozmak için, var mı dört yapraklı yonca

Sanki efsanevi diyar, Belkıs'ın Yemen ülkesi
Anne peri, baba âdem; kızı Seba Melikesi
Seher yeline karışıp ıtrıyla boğmuş herkesi
Hamitabat gülün rana, kıyıma duran durana
Dönüp baktım benden beter, göğsüne vuran vurana

Düş içinde bülbül oldum, çalılıkta sine sine
Duyan hayra yormuyor ki, şansım dönmüyor tersine
İlkyazın ara yerinde kar yağmış penceresine
Hamitabat gülün simli, sim yediveren isimli
''Gergef işliyor dediler, akla ziyan gül resimli!''

Vardım Kaynar Deresi'ne, hayali karşımda durdu
Kirişini geren kaşlar kürarizan okla vurdu
Bozulmaz aşkın töresi fermanı böyle buyurdu
Hamitabat gülün narin, rengi kızıl alizarin
Gönlüme söz geçirmiyor, kılıç çalan kırk süvarin

Gülü bana men etmişler, ferman sığmaz cepkenine
Yağmur tufanına koştu, kar da sulu sepkenine
Gülün tacı şölye dursun kurban oldum dikenine
Hamitabat gülün nazlı, goncası aslen Hicaz'lı
Posta güvercini saldım, gökyüzü şahbaz ikazlı

Düğün varmış, yola düştüm; başıma dedim darısı
Gölgesini bana kattı silinmiş Ay'ın yarısı
Gül yüzünü göremedim, betim benzim mum sarısı
Hamitabat gülün şendi, yoluna canım döşendi
Bir tebessüm uğruna can, ne vazgeçti ne üşendi

Kendi özüne firari gülün tılsımlı kokuşu
Buğusuna hasret kaldı Çeşmekolu'nun yokuşu
Gözlerime yuva kurmuş, terketmiyor hüzün kuşu
Hamitabat gülün yaslı; yası, Aslı'yla kıyaslı
Bende Kerem'in ateşi, sende kıvılcımın aslı

Çok geçmeden öğrendim ki; hoyratlara yoldurmuşlar
Sedef sinesine kıyıp kof hüzünle doldurmuşlar
Ömre bedel gamzesini, goncasında soldurmuşlar
Hamitabat gülün kayıp, andımızı hiçe sayıp
Can evimde yeşertmiştim gözyaşlarımla sulayıp

Yatırsın demiştim yârim, beni kurban sunağına
Yeter ki dargın durmasın gamzeleri yanağına
Gözlerim dopdolu baktım iki katlı konağına
Hamitabat gülün ırak, otuz yıla vardı firak
Ya gülünü geri çağır, ya ölümü bana bırak

Erikleryurdu'na kopsun çığlık Kumrular belinden
Kim sıyrılmış gülüm dedim, vakti gelen ecelinden
Yüreğime bir ok salın duvaksız giden gelinden
Hamitabat gülüm hani... ufkumdaki sis duhani
Hicran koru küllenmiyor, iyi ki bu dünya fâni

İrfan Yılmaz
Kayıt Tarihi : 30.10.2017 23:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


30. Ekim.2017. Bodrum.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yakup İcik
    Yakup İcik

    "Gül yüzünü göremedim, betim benzim mum sarısı" soluksuz okudugum siirdeki bu satirlar ic dünyalarda firtinalar kopartacak kadar etkili...kutlar sonsuz saygilar sunarim...

    Cevap Yaz
  • Engin Demirci
    Engin Demirci

    Kıyametin kopacağını biliyormu insan.
    Sonunda herşey duruyor boşluk içinde.
    Çokta hazırda değil Ademoğlu sırattan geçmeye.
    Hiç zaman dolmayan anıların çekmeceleri.
    Neyle bir pazarlık yaptı insan kendiyle.
    Gölgenin kenarları gözardı edilen.
    Ve lambanın fitili arasında birikmiş ateş.
    Elimi rahatlatan gönlümdeki dualar.
    Aylak aylak dolaşıyorum duyduğum kokunun peşinde.
    Gövdesini resimleyen gülmü bülbülmü?..
    K/andan çizgiler arasında zaman.
    Ömür yumağına boşaltılan toprak.
    Kim kaç kürek attı nerden bileceksin.
    Alnının gizlediği ne varsa.
    Bir aşk süzmesi sunuyor kapının altından sızan.

    Yüreğinize sağlık

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz

    Sevgili Antoloji.com üyesi kardeşlerim.
    Şiirin videosunu:

    />
    Yukarıdaki linkten izleyebilirsiniz.
    Sevgi ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Resmiye Mümün
    Resmiye Mümün

    harika bir çalışma...emeğinize, yüreğinize sağlık...zevkle okudum...tebrik ederim İrfan Bey...kaleminiz daim olsun...selam ve dua ile...

    Cevap Yaz
  • Hasan Çekmecelioğlu
    Hasan Çekmecelioğlu

    Emeğinize, yüreğinize sağlık üstat.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (54)

İrfan Yılmaz