Saatlerin çığlığı eşliğinde
Sevdanın kampanaları
paydosu çaldı
bütün istasyonlarda.
Gitmelerin yüzümde parçalandı.
Ve ben
(*) bugün kapıyı senden sonra
ilk defa anahtarımla açtım…(*)
Göğsünde sayfaları açık bir kitap.
Bir kedi gibi kıvrılıp da,
en masum halinle
uykulara dalmışsın.
Ellerin de halıya değmiş hani.
Geceler ürkütmeden uykularını,
saçlarınla yüzüne dökülmüş.
Zalim perdelerimiz vardı bizim,
Onlar bile camlara
yüzünü göstermez olmuş.
Bu muydu?
Yatağından doğrulup
üstüme gelen...
Bir girdap gibi
başımda dönen şu hayal.
Ya şu heyula da neyin nesi,
Bütün odalarda sesin çınlanır,
Her akşam evde seni bulmak gibi,
Terliklerde ayaklarını okşadım.
Yine elimde gönül süpürgesi,
Senden kalanları topluyorum.
Şurada ellerini,
Ve tarağını bırakmışsın.
Daha öncekiler gibi,
sende giderken
kendini almamışsın…
Saatlerin çığlığı eşliğinde
Sevdanın kampanaları,
paydosu çaldı
bütün istasyonlarda.
Bana yetmedi aşkın,
ben yokluğunun
mesaisine kalmışım…
Gözlerin güneşin Saki’si,
Ve ben kirpiklerinden
doldurdum kadehimi.
Düşürüp başımı
yastığın bir yarısına
........................diğer yarısına da
senden bahsettim.
Hangi uzaklığın biletiydi
elinde bir rüzgâr gibi uçuşup duran.
Ve hangi zalim trendi,
Yüreğimin bacasına kurum bağlatan.
Rayların üstünden cayırtıyla gitmek kolay,
Lâkin hamileydi bu aşk,
Şimdi ise koca bir yokluk doğurdu…
(Mayıs 2004 İst.)
(*) Bu mısra, Savaş Ay' ın okumuş olduğu bir şiirden esinlenilmiştir...
Ahmet ÇapaKayıt Tarihi : 19.5.2004 22:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Lâkin hamileydi bu aşk,
Şimdi ise koca bir yokluk doğurdu…
çok güzel ,nefis imgeler...Tebrikler
ben yokluğunun
mesaisine kalmışım… '
çok güzel / baştan sona / tebrikler
sevgi ve saygıyla
hasan basri kale
TÜM YORUMLAR (6)