Abdülhamid'e Mektup
Ulû hakan, görklü sultan;
Fitne ateşin serptiler,
Milleti bedbaht'a muztâr kıldılar,
Memleketi gavura mülhâk ettiler,
Hürriyet diye çırpınırken boyunduruk oldular.
Ey Koca Sultan! Nice düşmanı sendin yenen,
Ama işte o acı günde bu sefer yenilen sen oldun.
Gark olsunlar! yürüdüler, yürüdüler, gayeleri yine sen.
Tacından, tahtından ettiler, memleketi ateşe verdiler, sen o ateşte yanan odun oldun.
Seni indirenler şimdi baştacı oldu sultanım.
Göklere ermiş kafalarında seni yenmenin bahtiyarlığı,
Milleti zelil hâle getirmek hiç olmaz bahislerinde,
Varsa yoksa sen Hünkârım, dillerinde 'Kızıl Sultan' küstahlığı.
Neredesin Ey Sultan oğlu sultan Hamid-i Sani,
Feryadım huzurunda yankılanır mı?
Yüzünde bir tebessüm husul eder mi?
Yoksa, hala o haklı dargınlığın geçmedi mi?
Söyle Sultanım! Yoksa bu dargınlık sürecek mi ebedi?
Sen de her fani gibi göçünce bu dünyadan,
O vakit anladılar ettikleri fenalığı inan,
Senin siyasetini savunmaya niyet ettiler hep bir ağızdan,
Ama sen yoktun, artık kalkmadı başları duadan.
Deccale tapan bir millet meydana getirdiler,
Bunların cümlesi senin aziz hatıranı tahkîr ettiler,
Yenilik diye senin usullerine mecbur kaldılar,
Ama yine de, bir lahzada bile seni hayırla anmadılar.
Bizi o yüce gönüllü Abdülhamid olarak affet Sultanım,
İstimdâd! Bir zerre dahi olsa istimdâd padişahım,
Bu kullarını hüzne terk etme hakanım
Şefaat kıl bizlere, bizi kederde bırakma Hünkârım!
Kayıt Tarihi : 18.11.2021 15:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ömer Mesut Erdelikanlı](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/11/18/hamidimize-munacat.jpg)