dolunayın deli mavi okyanusun
zifiri derinliklerinde
sır olması gibi
hayatın sensizlik denizinde
sessizce
kayboldum ben
o gri sonbaharın
o kasım akşamında
mavi bakışlı gözlerinden
benliğim derin acılarıyla
aktı sığındı yüreğine
ben Dünyadayken sinem
sensizliğin umutsuz çırpınışında
çaresizdi
İstanbul’un ayaz akşamlarında
seni hissetmenin sarhoşluğuyla
biçare salınımlardaydı
gün akşama kavuşunca
nöbeti geceye devreder
ve başlar
gecenin simsiyah sessizliğinde
uzaklardan yankılanan
bütün aşk şarkıları
bizim için bestelenmiş sanki
yüreğimde öyle güzel yerlerine oturuyorlar ki
hissedebiliyorum
neyin hikayesi bu
biliyor musun
o akşam gözlerim yandı seni görünce
yüreğim deli mavi aşkımıza düşünce
tatlı dillim beni aldı bir sancılı düşünce
gülüşenim bu zor aşkla çok acılar çekeriz biz
deli mavi bir ateş aşkımız bir yangın bir kor
sensizlik kodesinde prangaları
paslı yosun kokusu
sardı tüketti hasretinle
yüreğimi
bir deli mavi aşk çığlığında
ağlayamadığım melankolik zamanların
ben seyrederken geceyi
kaygısız sedalarda
poyraz kumlarla tango yapardı
kumsalda
kucağında yıldızımız olsun isterdim
bil ki sevgili
bana benden yakınsın
benim hissedemediğim beni
sen benden iyi tanıyorsun
benim seni senden
iyi tanıdığım gibi
çiğli sabahlarda üşüyen zaman
güneş doğunca
sise dönüşür mü?
ağır ağır bahara giden
doğanın bin bir renk çiçekleri
özgür kelebeklerle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!