Seni düşündüğüm her  anda,
Beni düşünmüyorsun biliyorum.
Kalemin yazmak istediği,
En güzel sözü armağan etmek,
En gizemli kelime ile seni tasvir etmek istediği,
Seni düşündüğü her anda,
Bir yaz günü   terk ettiğinde bu şehri,
Güller ve  yaseminler  boynu bükük
Bahçe duvarlarında  kokularını etrafa yayıyordu,
Uçurtmasını rüzgara kaptırmış  üzgün bir  çocuk gibi
Arkasından bakıyordum  gidenin,
Haziranda   ağaçlar  birden yapraklarını dökmüştü,
Belli ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak,
Mevsim kış, her yerde kar,
İliklerime kadar işliyor soğuk,  içimi de ısıtmıyorsun,
Karda izler bırakarak yürüyorum kaldırımlarda,
Anılarım hep takip etsin diye, anılarla yaşıyorum,
Bir müddet sonra  bahar gelecek, cemreler   bir bir düşecek,
Bastığın yerlerde çimenler yeşerecek,
Islak şehir sabahlarına, martı çığlıkları ile uyanacaksın,
güller ve yaseminler tomurcuğa duracak,
ve  bahar  hep sana güzel,
Her güne hasretini  yaşamak için uyanıyorum,
Uzaklara giden kuşları görüyorum,
İçime  bir sızı saplanıyor ansısın,
Beklenen misafirin gelmeyeceğini bilirim,
Son kez seni gördüğüm sokaktayım,
Biriktirdiğim anıları bu sokakta bırakmalıyım,
Anla anılarla da yaşanmıyor artık,
Gitmeliyim bu şehre yaz gelmeden,
güller ve  yaseminler boynu bükük etrafa kokularını yaymadan,
Terk etmeliyim bu şehri   terk ettiğin gibi.
Ölüm, ölümsüzlüğün kapısı ölüm,
Bu gün iki metre yukarda,
Yarın iki metre aşağıda,
Doğduğun gün belendiğin bez,
Uyuduğun beşik,
Vuslat için kefen,
İki sözün anlamının,
İki damla göz yaşına verildiği,
Ve bir gül de arandığı an,
Kalemin gölgesinde,
Bir boş sayfaya  yazılır itiraflar,
Ben gerçekten çekinirim,
Karanlığın içinden uzanır, yardan düşen ruhum
Saçlarına tutunan ellerim unutulmuşluğu yaşar,
Camdan bir dünya kırılır ayaklarımın altında her gün,
Her seferinde düşerim cam kırıklarının üzerine,
Kavanozdan bir dünya hayat içinde nefessiz,
Denizlerde dalga dalga gezinir, nefessiz ruhum,
Yaşanmamışların bütün hüznüyle,
Hayat geride bırakırken artıklarını,
Zamanı gelmiştir kabuğuna çekilmenin,
Belkide bu geminin dümenini,
İçindeki rüzgarlara bırakma zamanı,
yanlış limanları sığınak edinirken ömür,
Gönlüm seneler önce sığınak  edindi gönlünü,
Aşkı  sermaye olarak  seçti gönlünü hoş  tutmak için,
Karun kadar zengin olurken,  servetim lütfünün bir  parçasıydı,
Şimdi bütün  ömrümde   kazandığım,  Servetimi, feda ediyorum uğruna.
sözcükleri,   cümleleri,  şiirleri,
inan ki artık  verebilecek  bir şeyim  yok.
-yılların yorgunluğu bedenine vurmuş,
Köşeye çekilmiş ölümü bekleyen bir ihtiyar gibi,
El etek çekme zamanı geldi bu aşktan,
Köşeme çekilmek hani seni görmeden tanımadan önceki halime dönmek,
Ölü bir aşkın ceset torbası oldu bedenim,
Sonuçta her şey kalpte başlar, anlamlanır ve kalpte biter,
Bak işte gidiyorsun, boğazım düğüm düğüm,
Akıyor zaman,  damarlarımda kan, doğarken ölüyor biri,
Meltemin nefesinde son yaprak  düşüyor.
Ayrılık garından son sefer kalkarken,
İçimde bir ben ölüyor sen giderken.
Bir evdi şehrin orta yerinde,
Biri yaşardı çatı katında,
Eski eşyalar gibi kimsesizdi orada.
Çatı katında bir lamba yanardı,
Gece yarısı, dört duvar arası,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!