Gözlerinin buğusundan anlıyorum
Hamamönü'nde bir hüzün akşamı oluyor
Çıkınında bir tutam Ankara türküsü
Omzunu anılara yaslamış konakların pervazlarına
Engin maviliklerden süzülüp gelen
Beyaz güvercinler konuyor
Çocuklar misket oynuyor daracık sokaklarda
Hamamönü'nde bir hüzün akşamı oluyor
Uzak dağlara koşuyor bulutlar
Solgun benizli mevsimin eteğine
Son yapraklar düşüyor
Cebeci köprüsünün en uç yerine
Günün kızıllığı vuruyor
Ve birkaç yorgun imge ilişiyor gözlerine
Hamamönü'nde bir hüzün akşamı oluyor
Unutulmuş, yitik senelerin ardından
Gülümseyen çocukluk düşleri
Siniyor, ahşap kokulu evlerin bahçelerine
Erken açıyor nar çiçekleri
Gümüş koşumlu yağız atlar duruyor
Gurbet nakışlı binek taşlarında
Hamamönü'nde bir hüzün akşamı oluyor
Yanıyor bir bir evlerin ışıkları
Kar, katıksız bir hüzünle yağıyor
Tacettin dergahının avlusunda
Yosun tutmuş, boynu bükük mezar taşları
Siyah beyaz yoksul zamanları anıyor
Her ayrılık bir acıyı güzelleştiriyor
Kuşların çığlıklarından anlıyorum
Hamamönü'nde bir hüzün akşamı oluyor
(Ankara, 12.02.2016)
Ali Rıza AtasoyKayıt Tarihi : 13.2.2016 14:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!